Organ bağışı hakkında bilgilendirmede bulunan Organ ve Doku Bağış Koordinatörü Doç. Dr. İlknur Suidiye Yorulmaz, organ bağışının kişinin hayatta iken, özgür iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonrasında başka hastaların tedavisi için organlarının kullanılmasına izin vermesi bulunduğunu belirtti. Organ nakli ile tedavisi tıbben mümkün olmayan hastalıklar sebebiyle vazife yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, canlı yada kadavrandan alınan sağlam organın konularak hastaların tedavi edildiğini ifade eden Doç. Dr. Yorulmaz, vatanımızda kadavradan donör sayısının 2021 senesinde 305 ve 2022 senesinde ise 234 olduğuna dikkat çekti.
23 bin böbrek hastası nakil bekliyor
2021 senesinde 17 bin, 2022 senesinde ise 16 bin 821 canlı donörden alınan organ ve dokuların hastalara şifa olunduğunu ifade eden Yorulmaz, “Türkiye’de Ekim 2022 itibariyle; bin 351 kalp, 23 bin 808 böbrek, 2 bin 494 karaciğer, 273 pankreas, 179 akciğer, 2 incebağırsak, 3 bin 398 kornea olmak suretiyle 31 bin 505 şahıs organ nakli bekliyor” dedi.
Akciğer, kalp, karaciğer, incebağırsak, böbrek, pankreasın nakil edilebilen organlar olarak sıralayan Doç. Dr. Yorulmaz, kornea, tendon, kalp kapağı, deri, toplardamar, kemik ve kemik iliği dokularında nakille tedavi amaçlı kullanıldığını beyan etti.
“Her organ bağışı yapanın organları alınamaz”
Her ölümden sonrasında organlar alınmadığının altını çizen Doç. Dr. Yorulmaz, bir tek yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşen hastalardan organ alındığını altını çizdi. Sıhhat müdürlüklerine, üniversite hastanesi, devlet hastanesi ve hususi hastanelerin organ bağışı koordinatörlüklerine ya da sıhhat ocaklarına başvurularak organ bağışında bulunulabildiğini ifade eden Yorulmaz, “Her organ bağışı yapanın organları alınamaz. Bir tek yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşen ve aile onayı olan kişilerin organları alınır. Organ bağış kartı, organ bağış başvurusunda bulunan ve organ bağış formunu doldurup iki tanık huzurunda imzalayan kişilere verilir. Bu kişilerde beyin ölümü gerçekleştiği takdirde yeniden ailesinden onay alınması gerekir.” diye konuştu.
“Organ nakli caiz”
18 yaşını doldurmuş ve akıl sağlığı yerinde olan her insanın organ bağışında bulunabileceğine işaret eden Yorulmaz, “Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu 6.3.1980 tarih ve 396 sayılı sonucu ile organ naklinin caiz bulunduğunu açıklamıştır. Kur’an-ı Kerim Maide Suresi 32. ayette ‘Kim bir insana yaşam verirse onun tüm insanlara yaşam vermişçesine sevap kazanacağı’ beyan olunmuştur. Hristiyanlık, Musevilik ve Budizm benzer biçimde dinler de organ bağışını insan sevgisinin bir göstergesi olarak kabul etmektedir” dedi.
“Bağış bekleyen hastaların tedavi maliyetleri bekledikleri her gün bir çığ benzer biçimde artmaktadır”
Vatanımızda ve tüm dünyada yüzbinlerce insan ve onların ailelerinin bir umutla organ bağışı beklediğine vurgu meydana getiren Doç. Dr. Yorulmaz, “Bağış bekleyen hastaların tedavi maliyetleri bekledikleri her gün bir çığ benzer biçimde artmaktadır. Organ yetmezliği hastaların aileleri gelecekte nasıl sonuçlanacağını bilmeksizin zorluklara göğüs germektedir. Cemiyet olarak organ bağışının ne bulunduğunun farkına varmak ve şuur düzeyine olabildiğince süratli ulaşmak insan olmanın zorunluluğu ve ayrılmaz bir parçasıdır. Bu farkındalığı arttırabilmek amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz ve toplumun her bireyini organlarını bağışlamaya çağrı ediyoruz” şeklinde açıklamasını tamamladı.
