ADHD Nedir ve Niçin Olur?
Hiperaktivite, normalin üstünde bir hareketliliğe ve aktifliğe haiz olma durumuna verilen isimdir. Dikkat eksikliğiyle birleşen hiperaktivitede bireylerin bir şeye odaklanması yada yerlerinde durağan(durgun) şekilde durması mümkün olmaz. ADHD hemen hemen anne karnında başlamış olan bir sorundur. Sinir sistemi ve beyin gelişimiyle direkt ilgili olan bu problem bununla birlikte ruhsal sıkıntılarla da birleşince nörogelişimsel sıkıntılara neden olur. Ebeveynlerin çocuklarında bulunan ADHD bozukluğunu fark etmeleri ihtimaller içindedir. ADHD çoğunlukla fizyolojik yada zihinsel bir sıhhat sorununa bağlı olarak ortaya çıkar. ADHD’nin altında yatan pek oldukça değişik niçin olsa da genetik aktarım bu sorunda %75’lik bir rol oynar. Doğrusu aile geçmişinde ADHD sıkıntısı olan bir ferdin ADHD sorunuyla karşılaşması oldukça ihtimaller içindedir.
Çocukluk çağından itibaren bireylerin yaşamını etkileyen ADHD problemi, her hareketli çocuğun bu bozukluğa haiz bulunduğunu göstermez. Evlatların aşırılık anlamında ilk olarak yaşıtlarıyla kıyaslanması gereklidir. Eğer herhangi bir aşırılık ve toplumsal hayatta anormal sıkıntılar yaşanıyorsa ADHD’den söz edilebilir. Bu probleminin anne babalar yada öğretmenler tarafınca kontrolünün tam anlamıyla sağlanması mümkün olmayabilir. Zira ADHD bozukluğuyla uğraşan çocuklar ileri yaşlarında alkol ve madde bağımlılığına çeviren denetim altına alınması güç durumlarla karşılaşabilirler.
ADHD Emareleri Nedir?
ADHD problemininin oldukça değişik emareleri olmakla beraber herkeste aynı şekilde kendini göstermez. Birçok etken birleşerek bu soruna sebep olduğundan birbirinden değişik ADHD emareleri ortaya çıkabilir. ADHD beyin ve sinir sistemiyle ilgili bir bozukluk olduğundan meydana getirilen araştırmalar, bu sorunla savaşım eden bireylerin beyin yapılarında bazı bölümlerin daha büyük yada daha ufak olması benzer biçimde değişik sorunlarla karşılaşıldığını tespit etmiştir.
ADHD problemininin yaygın olan emareleri şunlardır:
● Toplumsal hayata adapte olmakta güçlük çekme
● Aşırı hareketlilik
● Göz teması kuramama
● Odaklanmakta zorlanma
● Dikkat eksikliği çekme
● Aynı aktiviteyi uzun süre yapamama
● Unutkanlık
● Her şeyden acele sıkılma
● Sık sık hata yapma
● Detaylara dikkat etmeme
● Rahat yönergeleri unutma
● Yerinde duramama ve aşırı hareket isteği
● Otururken bile el ve ayakları sallama
● Süratli konuşma ve cümleleri birbirine bağlayamama
● Karşısındaki dinlemekte güçlük çekme
● Sabırsız olma
● Sıra bekleyememe
● İsteklerinin derhal olmasını talep etme
● Telaşlı olma
● Düşüncesiz davranma
ADHD Iyi mi Geçer?
ADHD bozukluğu yaşayanlar çocuksa yada erişkinse buna yönelik değişik tedavi şekillerinin uygulanması gereklidir. Çocuk hastalara kesinlikle uzman bir çocuk psikiyatristinin bakması, erişkinlerinse erişkin psikiyatr bilim uzmanlarından tedavi alması gereklidir.
ADHD Tedavi Şekilleri
ADHD hastalığı değişik sorunlara bağlı olarak ortaya çıkabildiği için tedavi yöntemi de oldukça yönlü olan bir bozukluktur. ADHD bozukluğunun tedavisi için ilaçlı tedavi, terapi ve ilaçsız tedavi benzer biçimde değişik yöntemler uygulanabilir. Teşhis konulduktan sonrasında bireylere uzman psikiyatrist tarafınca verilen çeşitli antidepresan ve bileşik uyarıcılar tertipli olarak kullanılarak bu probleminin negatif etkilerinden kurtulmak mümkün olabilir. Dikkat eksikliği ilaçlarının ileri düzeyde dikkat problemi yaşayanlar tarafınca kullanılması önerilmektedir.
Bilişsel davranışçı terapi şekillerinin uzman terapistler tarafınca hastalara uygulanması, ADHD bozukluğunun negatif etkilerini ortadan kaldırmakta etkilidir. Dikkat eksikliği yaşayan bireylerin farkındalık kazanması ve çeşitli vazife listeleri yardımıyla bazı alışkanlıklar edinmesi bu tedavi yöntemiyle mümkün olur. İlaçsız tedavi yöntemindeyse, tertipli egzersiz tedavinin büyük bir bölümünü kapsar. Bu egzersizler çoğunlukla beyin egzersizlerinden oluşsa da azca oranda fizyolojik egzersiz de ihtiva eder.
