prof. Rahmet Güner, Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından afet bölgesinde artan bulaşıcı hastalık tehdidine ilişkin açıklamalarda bulundu. prof. Güner, bölgede pek çok bulaşıcı hastalığa rastlanabileceğini belirterek, “Bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkmasının en önemli nedeni, bu afet nedeniyle insanların güvenli içme suyuna ve yiyeceğe ulaşma sorunu. Depremin de ciddi şekilde etkilediğini belirten Dr. İnsanların bu kirli suyu tüketmesi salgınlara neden olabilecek bir faktördür. Bunları dışkı veya ağız hastalıkları olarak tanımlıyoruz. Bu nedenle fekal yolla bulaşan ağız hastalıklarını bu grupta tanımlıyoruz. Doğal olarak, bu hastalık grubu oldukça fazladır. Kolera tifüs” Yani, tifodan hepatit A, E’ye kadar çok çeşitli bulaşıcı hastalıklar; ancak temiz su ve hijyenik sanitasyona erişerek ve güvenli gıda tüketerek hepsinin önlenebileceğini bilmeliyiz.
‘KİRLETME İÇİN UYGUN ORTAM’
Bölgede tuvaletler için kullanılan kabinlerin kanalizasyon bağlantılarının yapılmasının ve kişilerarası dezenfeksiyonun garanti altına alınmasının çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr Güner, “Ellerin su ve sabunla yıkanması elbette en ideali ancak bu sağlanamıyorsa bu amaçla geçici de olsa alkol bazlı el antiseptiği kullanılabilir ve çabuk iyileşme açısından kolaylık sağlayacaktır.” nakliye o bölgedeki insanlara ulaştırılıyor.Güvenli gıda tüketimi de sorun.Bu nedenle güvenilir gıda temin etmek ve tüketime sunmak gerekiyor.Geçen haftadan beri Adıyaman’da çalışıyoruz.Adıyaman’dayken gözlemlediklerim bol miktarda güvenli içme suyu sağlanmış olması ama suyun güvenli bir şekilde kullanılabilmesi için bazı çalışmaların yapılması gerekiyor.Umarım zamanla iyileştirmeler olmuştur.Tabi bir diğer konu da hayatın kalabalık olması ve kalabalıktan kaynaklanan ek sorunlardır. yaşam koşulları.Bugün itibari ile koronavirüs ile uğraşıyoruz.Mevsimsel grip ve yol enfeksiyonları ile sık sık karşılaşıyoruz. RSV, adenovirüs gibi üst ve alt solunum. Şimdi kalabalık bir şekilde Depremzedelerin açık alanda toplanması doğal olarak bu hastalıkların bulaşması için çok uygun bir ortam oluşturuyor. Bu nedenle bu kalabalık ortamlarda hasta kişilerin hızlı bir şekilde tanınması, hızlı bir şekilde izole edilmesi ve diğer kişiler için maske kullanılması önerilebilecek önemli bir noktadır. El hijyeni de burada devreye giriyor. Kalabalık yaşamın getirdiği bir diğer sorun ise yakın temasla bulaşabilen bit, uyuz gibi hastalıklardır. Tabii ki kişinin bu hastalığa sahip olduğu tespit edilirse, onları izole etmek ve uygun tedaviyi ayarlamak önemli olacaktır” dedi.
‘BULAŞAYI AŞIYLA ÖNLEMEK MÜMKÜN’
Güner, enfeksiyonlardan korunmak için aşılamanın önemine dikkat çekerek, “Çocukluk çağı aşılarının eksik bırakılmamasına özen gösterilmelidir. Bu tür büyük afetlerden sonra suçiçeği, kızamık, verem gibi salgın hastalıklar rapor edilmiştir. Bunlardan bazıları insanın geçebileceği hastalıklardır.” Bunların bir kısmı aşı ile önlenebilecek, bir kısmı da alınacak tedbirlerle önlenebilecek hastalıklardır. Aşının önemini burada sizin sayenizde vurgulayayım. Çok büyük bir üzüntü var ama rutin aşılarımızın eksiklerine de izin vermemeliyiz. Bulaşıcı hastalıklar açısından dikkat edilmesi gereken nokta ise o bölgedeki insanlarımızın çok ciddi yaralarla tedavi edilmesidir.Hayati ameliyatlar yapılmaktadır.Bu yaralarda gelişebilecek enfeksiyonların yanı sıra tetanoz gibi enfeksiyon hastalıklarının neden olduğu hastalıkların önlenmesi mümkündür. lezyonlardaki safsızlıklar ile, uygun müdahaleler ve aşılama çalışmaları” dedi.