Böbrek tümörlerinde erken tanı hayat kurtarıyor

Erkelerde bayanlara gore 2 kat fazla görülen böbrek tümörlerinin erken evrede emare vermemesi sebebiyle hastaların yüzde 25- 30’u geç safhada teşhis edildiğinin altını çizen Üroloji uzmanı Doç. Dr. İlter Alkan, “Bununla birlikte, bir çok süre başka hastalıklar sebebiyle meydana getirilen ultrasonografi ya da bilgisayarlı tomografide böbrekteki tümör rastlantısal olarak fark ediliyor. Bu şekilde hastalık daha erken evrede teşhis edilebiliyor” dedi.

SİNSİ İLERLEYEN BÖBREK TÜMÖRLERİ ERKEN SAFHALARDA HİÇBİR YAKINMA GÖSTERMİYOR

Bilhassa son yıllarda böbrek tümörleri görülme sıklığında artış gözlendiğinin altını çizen Üroloji uzmanı Doç. Dr. İlter Alkan, dünyada bir yılda görülen böbrek tümörü olay sayısının 430 bin civarındayken, hastaların ortalama üçte birinin bu tümör sebebiyle yaşamını kaybettiğine dikkat çekti. Bununla beraber erken evrede yakalanan tümörlerde ise yüzde 95’lere varan oranlarda başarıya ulaşmış sonuçlara ulaşıldığını söylemiş oldu.

“ERKEN EVRE BÖBREK TÜMÖRLERİNDE CERRAHİ BAŞARI ŞANSI ÇOK YÜKSEK”

Erken tespiti meydana getirilen 7 santim altındaki tümörlerde yüzde 90-95’e kadar 5 senelik sağ kalım oranlarının bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. İlter Alkan, evre 2 tümörlerde ise bu oranın yüzde 75-80 bulunduğunu belirtti. Doç. Dr. Alkan, “Genel olarak böbrek dışına yayılmamış tümörlerde sağ kalım oranı daha yüksek, bu yüzden erken teşhis oldukca mühim” şeklinde konuştu.

Böbrek tümörlerinde şikâyetlerin çoğu zaman ileri evrede ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. İlter Alkan, mevzuyla ilgili şunları söyledi:

“Böbrek tümörlerinin 3 bulgusu olabilir. Bunlar; idrarda kanama, yan ağrısı ve karın muayenesinde böbrek bölgesinde ele gelen kitledir. Sadece ne yazık ki bu yakınmalar ortaya çıktığında bir çok süre hastalık ilerlemiş, hastaların yüzde 25-30’unda tümör yayılmış oluyor. İdrarda kanama başka nedenlerle (böbrek taşı şeklinde) olabildiği şeklinde böbrek tümörünün de bulgusu olabilir. İdrarda kanama bu nedenlerle kesinlikle araştırılmalıdır. Doç. Dr. Alkan, böbrek tümörleri için bir tarama yöntemi olmamasına karşın, erken teşhis için tertipli kontroller yapılmasının önemini belirtti.

“SİGARA EN ÖNEMLİ ÖNLENEBİLİR RİSK FAKTÖRÜ”

Böbrek tümörünün averaj 65 yaş civarında daha sık görüldüğünü özetleyen Doç. Dr. İlter Alkan, risk faktörleriyle ilgili şunları söyledi:

“Böbrek tümörlerinin yüzde 5 ile 8’i kalıtsal bir halde aktarılır. Bu yüzden daha erken yaşlarda ortaya çıkan kişilerde kesinlikle ailenin araştırılması gerekir. En mühim risk faktörlerinden bir tanesi de sigara kullanmaktır. Hatta tüketilen sigarının miktarı arttıkça böbrek tümörü için risk o denli artar. Sigarayı kestikten sonrasında da risk yılla orantılı azalmakla birlikte devam ediyor. Böbrek tümörü görülme riskinin azalması sigarayı bıraktıktan sadece 10 yıl sonrasında belirgin hale geliyor. Bu yüzden önlenebilir bir unsur olan sigaranın bırakılması oldukca mühim. Ek olarak aşırı kiloluluk, hipertansiyon, kronik böbrek hastalığı ve mesleki nedenlerle bazı kimyasal maddelere maruz kalma da öteki risk faktörleri içinde yer ediniyor.”

BÖBREK KORUNARAK TÜMÖR ALINABİLİYOR

Böbrek tümörlerinin tedavisinde multidisipliner yaklaşım uygulandığını hatırlatan Doç. Dr. İlter Alkan, bilhassa erken evre tümörlerde cerrahiyle oldukça başarıya ulaşmış sonuçlara ulaşıldığını belirtti. Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Üroloji uzmanı Doç. Dr. İlter Alkan mevzuyla ilgili şu detayları verdi:

“Laparoskopi yöntemiyle 10 santime kadar olan tümörleri böbreği koruyarak alabiliyoruz. Kapalı ameliyatın, hasta için büyük bir kesi olmaması, daha kısa sürede taburcu olması, kan kaybının daha azca olması şeklinde pozitif tarafları var. Cerrahın kendi yaklaşımına bağlı olarak tedavi açık ameliyat ile de yapılabilir. Tümörün oldukca büyük olduğu bazı durumlarda ise böbreği almak gerekebilir. Evre 1’deki tümörlerde hastanın 5 senelik sağ kalım oranı yüzde 90-95’lere kadar çıkıyor. 7 santimin üstünde evre 2 dediğimiz tümörlerde ise yüzde 75-80’lere ulaşan 5 senelik sağ kalım oranı mevcut. Böbrek dışına yayılmamış evrede başarı şansımızın oldukca daha yüksek bulunduğunu söyleyebilirim.”

RUTİN KONTROLLERDE BÖBREKLERE BAKILMALI

“Son zamanlarda böbrek tümörü tedavisinde kullanılan immünoterapi ilaçlarında oldukca büyük gelişmeler bulunduğunu hatırlatan Doç. Dr. İlter Alkan, “Bu ilaçlar vücuttaki bağışıklık sistemimizi güçlendirip tümörde bazı değişikler yaparak vücudun kendi bağışıklık sistemiyle bu tümörü alt etmesini sağlıyor. Dolayısıyla evre 4 tümörlerde bile tümörün yüzde 4-5’e kadar tamamen iyileştiği oluyor” diye konuştu.

Son olarak hastalığı erken teşhis etmenin mühim bulunduğunun altını çizen Üroloji uzmanı Doç. Dr. İlter Alkan, bu yüzden rutin kontrollerde ultrason yapılması icap ettiğini altını çizdi.