Depresyonun bireylerin gıda alımına tesir ederken, beslenmenin de depresyon oluşumunu tetiklediğini belirten uzmanlar, bilhassa sebze ve meyvelerden varlıklı beslenmeyi, haftada 2-3 gün balık tüketilmesini tavsiye ediyor. Vücutta serotonin üretimi için kafi oranda B, C vitamini, folat, kalsiyum ve magnezyum bulunması icap ettiğini de belirten uzmanlar, depresyon tedavisi gören hastaların eskimiş peynir çeşitleri, çikolata, nitrit içeren besinler, bakla, fermente alkollü içecekler, tütsülenmis yada salamura balık, kahve, kola şeklinde kafeinli içeceklerden uzak durmasını öneriyor.
Arş. Gör. Hatice Çolak, içine bulunduğumuz güz döneminde ortaya çıkan duygu-durum bozukluklarının önlenmesinde beslenmenin önemine işaret etti.
Mevsim değişimlerinde beslenmeye dikkat!
Güz mevsiminin hava değişimleri ile kendini gösterdiğini kaydeden Beslenme ve Rejim Uzmanı Hatice Çolak, “Bu değişimlerde hem bağışıklık sisteminin desteklenmesi hem de duygu-durum bozukluklarının önüne geçilmesi için sıhhatli ve tertipli beslenme oldukça ehemmiyet taşımaktadır. Bilhassa sebze ve meyvelerden varlıklı beslenilmeli, günde 5 porsiyon tüketimi sağlanmalıdır. Bol miktarda posa içeren sebze, meyve, tam tahıllı besinler, kurubaklagillerin tüketimi arttırılmalıdır. Hem depresyonu önlemesi hem de bağışıklık sistemi üstüne olan yararlı tesirleri sebebiyle omega-3 kaynakları tüketimi arttırılmalıdır. Haftada 2-3 kez balık tüketilmelidir. B ve C grubu vitaminleri de depresyonu azaltmada etkili olmaktadır. Bundan dolayı tahıl, kurubaklagil, taze sebze ve meyve tüketimine dikkat edilmelidir.” dedi.
Beslenme ve depresyon içinde bir ilişki var mı?
Uzun senelerdir beslenme ve depresyon arasındaki birlikteliğin araştırıldığını kaydeden Beslenme ve Rejim Uzmanı Hatice Çolak, mevcut verilerin bu etkileşimin çift yönlü olduğuna işaret ettiğini söylemiş oldu. Çolak, “Doğrusu depresyon bireylerin gıda alımına tesir ederken, beslenme de depresyon oluşumunu tetiklemektedir. Hatta bazı çalışmalarda depresif bireylerde noksan gıda ögeleri yetersizliği düzeltildikten sonrasında semptomların azaldığı ve tedavinin başarıyla sonuçlandığı görülmüştür.” dedi.
Serotonin düzeyi azaldıkça depresyon riski artıyor
Sebze, meyve, et, balık ve tam tahıl ürünlerinden varlıklı besinlerin tüketimiyle depresyon riski ve semptom şiddetinin azaldığını ifade eden Beslenme ve Rejim Uzmanı Hatice Çolak,
“Bunun tam aksine işlenmiş yada kızartılmış besinler, rafine tahıllar ve şekerli ürünlerin tüketimi depresyona yol açmaktadır. Ek olarak serum serotonin düzeyi azaldıkça depresyon riski artmaktadır.”dedi.
B, C vitamini, folat, kalsiyum ve magnezyum mühim
Vücutta serotonin üretimi için kafi oranda B, C vitamini, folat, kalsiyum ve magnezyum bulunması icap ettiğini de kaydeden Hatice Çolak, “Ek olarak triptofan serotonin öncüsüdür. Triptofan istiridye, salyangoz, ahtapot, kalamar şeklinde deniz ürünlerinde, muz, ananas, erik, fındık, süt, hindi, ıspanak ve yumurta şeklinde besinlerde bol miktarda bulunur.” dedi.
Haftada 2-3 kez balık tüketilmeli
Omega-3 yağ asitleri ve depresyon içinde da ilişki bulunduğunu belirten Hatice Çolak, “Daha azca balık tüketen toplumlarda depresyon görülme sıklığı daha yüksek bulunmuştur. Bundan dolayı kesinlikle haftada 2-3 kez yağlı balık tüketilmelidir.” tavsiyesinde bulunmuş oldu.
Beslenme ve Rejim Uzmanı Hatice Çolak, “Demir, çinko, E vitamini, B12 vitamini, folik asit, B6 vitamini eksikliklerinin de depresyonu tetiklediği görülmüştür. Bundan dolayı bu gıdalardan varlıklı sıhhatli beslenme sağlanmalıdır. Antioksidan gıda tüketimi depresyon riskini azaltmaktadır. Sebze ve meyveler antioksidanlardan varlıklı besinlerdir. Bundan dolayı tüm bireyler için günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketimi önerilmektedir.”diye konuştu.
Depresyon hastaları MAOI rejimi uygulamalı
Depresyon tedavisinde Monoamin Oksidaz inhibitörleri- MAOI türevi ilaçların yan etkilere niçin bulunduğunu belirten Beslenme ve Rejim Uzmanı Hatice Çolak, “Serotonin, nörepinefrin, tiramin ve dopamin düzeylerinin tesiri artarak hipertansiyona ve bununla beraber pek fazlaca sıhhat problemine yol açmaktadır. Bundan dolayı bireylere tiraminden kısıtlı bir beslenme programı önerilmektedir. Bu rejim MAOI rejimi olarak bilinir. Eskimiş peynir çeşitleri, çikolata, nitrit içeren besinler, bakla, fermente alkollü içecekler, tütsülenmis yada salamura balık, kahve, kola şeklinde kafeinli içecekler tüketilmemelidir. Ek olarak aspartam tatlandırıcısı içeren besinler ve içeceklerden kaçınılmalı, market alışverişi esnasında gıda etiketleri bu açıdan detaylıca incelenmelidir.
Depresyon hastaları beslenmede bunlara dikkat!
Beslenme ve Rejim Uzmanı Hatice Çolak, depresyon hastalarının iyi mi beslenmesine ilişkin olarak da şunları tavsiye etti:
• Hastaların tertipli öğün yapması fazlaca önemlidir. Azca ve sık beslenilmeli, ara öğün yapılmalıdır.
• Tereyağ, margarin şeklinde doymuş yağ içerisi yüksek yağlar yerine zeytinyağı, fındıkyağı tercih edilmelidir.
• Sosis, hamburger, işlenmiş et, kek, bisküvi, kurabiye, paketli abur cuburlar şeklinde işlenmiş paketli besinler rejimden çıkarılmalıdır. Taze ve naturel gıda tüketimi arttırılmalıdır.
• Bolca oranda sebze, meyve, tam tahıllar ve kurubaklagil tüketilmelidir.
• Kaliteli protein kaynakları tüketilmelidir. Kırmızı et, balık, deniz ürünleri, yumurta, süt, azca yağlı peynir, fındık, fıstık, badem, ceviz şeklinde yağlı tohumlar ve kurubaklagil tüketilerek kafi triptofan alımı sağlanmalıdır.
• Haftada 2-3 kez yağlı balık yada haftada bir kez yağlı balık tüketilmelidir. Omega-3 depresif semptomlarım hafiflemesine destek olacaktır.
• Kafi sıvı tüketimi sağlanmalıdır. Günde 8-10 su bardağı yada 30-40 mL/kilo su tüketilmelidir. Bu da 70 kilo ağırlığındaki kişi için günde averaj 2-2,5 litre suya denk gelecektir.
• Anksiyete durumunda alkol ve kafein alımından kaçınılmalı, kahve ve çay tüketimi azaltılmalıdır.
Admin harika