Katarakt gözümüz içinde bulunan organik merceğimizin saydamlığının kaybetmesi durumunda gelişen hastalıktır. Halk içinde beyaz su ismiyle de bilinmektedir. En sık sebebi yaşlanma olup, gençlerde de göze darbe alınması, herhangi bir sebeple kortizonlu ilaçların kullanımı benzer biçimde nedenlerle de görülebilmektedir. Katarakt ameliyatlarında fakoem ülsüfikasyon yöntemi ile saydamlığını yitirmiş mercek göz içinden alınıp aynı kesenin içine yapay göz içi merceği yerleştirilmektedir.
Burada bizlere en sık yönlendirilen sorulardan birisi ise ‘’Göz içine mercek yerleştirilmese olmaz mı?’’ şeklindedir. Gözümüzün içinde yer edinen merceğimiz göze gelen ışınları gözümüzün retina tabakasında odaklayan yapı olması sebebiyle katarakt alınmasını takiben göze mercek yerleştirilmesi görebilmemiz için zorunludur. Doğrusu bir öteki deyişle göz içine mercek yerleştirilmez ise görme duyusu sıhhatli bir halde fonksiyon görmeyecektir.
Fakoemülsüfikasyon yönteminin hemen hemen geliştirilmediği ve rutin olarak uygulanmadığı geçmiş yıllarda katarakt ameliyatı için kataraktın tam olarak olgunlaşması hatta sertleşmesi beklenirdi. Sadece bugün bu koşullar geçerli değildir. Fakoemülsüfikasyon yöntemi ile kataraktın sertleşmesini beklemeye gerek bulunmamaktadır. Hastaların görmede bulanıklaşma, gece ışıklarda kamaşma, ışık hassasiyeti, eskisine kıyasla nefes ve sararmış görüntü benzer biçimde şikayetlerinin varlığında operasyon gerçekleştirilebilir. Operasyon geciktirilmesi durumunda ise yara iyileşmesinde gecikme, kornea adı verilen saydam tabakada ödem birikimi, retina tabakasında ödem gelişimi, kataraktın gözün arka bölümlerine düşmesi benzer biçimde komplikasyonlarla karşılaşılabilir ve fazlaca sertleşmiş vakalarda eski yıllarda uygulanan dikişli yöntemlerin uygulanması gerekebilir. Dikişli yöntemlerin uygulanması sonrasında belirgin astigmat gelişebilir ve kaliteli görüş elde edebilmek için gözlük kullanmak gerekmektedir.
Operasyonda kullanılacak merceklerin malzemesi, optik kalitesi ve odak sayısı benzer biçimde durumları görme standardını ve görüş mesafelerini etkilemektedir. Mercek seçiminde hastanın yaşı, yaşam seçimi, mesleği, katarakt ameliyatı öncesindeki kırma kusurları benzer biçimde durumları göz önünde bulundurulmalı ve en doğru seçim yapılmalıdır. Çoğunlukla karşılaştığımız bir öteki soruda bu merceklerin ömürlük olup olmadığıdır. Bu mercekler gözümüzün içinde yaşam boyu kalacaktır ve kaliteli bir mercek seçilmesi takdirinde tekrar bozulmayacaklardır.
Op. Dr. Eyüp Özcan, ”Katarakt operasyonu sonrası tekrardan katarakt gelişmemektedir sadece yerleştirilen merceğin derhal arkasında bulunan yapı olan arka kapsülde opaklaşma gelişebilir ve muayene odası koşullarında yapılacak kısa bir işlem ile tekrardan net görüş kazandırılabilmektedir. Başarı göstermiş bir katarakt operasyonu için ameliyatın doğru zamanda, doğru teknoloji ve ekipmanla yapılması gerektiği ve kaliteli mercek kullanımının gerekliliğini akıllarda bulundurmak gerekmektedir.” dedi.
ilginç bir haber