Depremin ağır travmaya yol açtığını belirten Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı, Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Ömer Böke, travmanın güven duygusunu sarstığını söyledi. prof. Dr. insanların birçok ihtiyacı var ve onlara bu ihtiyaçları tutarlı bir şekilde karşılamaya çalıştığımızı göstermemiz gerekiyor.”
Depremin yol açtığı bazı semptomların devam etmesi sonucunda kişilerin TSSB ve psikiyatrik rahatsızlıklar yaşadıklarını belirten Prof. depremin. Bu süreçle ilgili olarak Böke, “Deprem gibi olağanüstü durumlarda herkesin farklı tepkiler vermesi normal. Rahatsızlık, halsizlik, yeni bir deprem korkusu, televizyon izleyememe, hiçbir yerde kendini güvende hissetmeme gibi durumlar ilk 1 ay devam edebilir ve bu davranışlar insani tepkilerdir. 1 ay sonra işlevi bozmaya devam eden aşırı uyarılmış reaksiyonların, kaçınma semptomlarının ve yeniden yaşama belirtilerinin varlığı; Tedavi edilmesi gereken TSSB ve psikiyatrik bozukluklara neden olur. Bu noktada takip ettiğimiz psikotik bozukluklar, duygudurum bozuklukları, anksiyete bozuklukları ve önceden var olan hastalıklar deprem tarafından daha da tetiklendi.
“Bu olağanüstü durumda insanlar yüzde 30-40 oranında TSSB’ye maruz kalabiliyor”
Mevcut durumda önceliğin depremzedelerin temel ihtiyaçlarını karşılamak ve onlara yakından bakmak olduğunu vurgulayan Prof. Olaylardan etkilenme ölçeğinde araştırma yapmak mümkündür ama en önemlisi temel işlevselliklerin değerlendirilmesidir.Deprem mağduru nasıl hisseder,uykusu nasıl,iştahı,iletişimi,uzaktan iletişim Travmalar neden uzun zaman sonra tepki verebilir ve nitelikli tedavi görmezlerse neden tepki verebilirler soruları ışığında dolaşım değerlendirmeleri yaparak ve mevcut tabloyu çok etkilenmiş ve orta derecede etkilenmiş olarak sınıflandırarak sürece zamanında müdahale etmeliyiz. Akıl hastalarının 1/3’ü bu travmalardan 10 yılda kurtulacak.Kendimizi içinde bulduğumuz olağanüstü durumda ya da bireylerin yüzde 30-40’ının TSSB ile karşılaştığını söyleyebiliriz.