Depremzede çocuklar için ‘psikolojik destek’ önerileri

0

Prof. prof. Dr Bilge Uzun, “Afet sonrası çocukları dinlemek ve duygularını kabul etmek önemlidir. Çocukların bir depremden sonra pek çok soru ve endişeleri olabilir. “Onları duyguları ve endişeleri hakkında konuşmaya ve onları yargılamadan dinlemeye teşvik etmek önemlidir.”

“MEVCUT DURUMU İNKAR EDEN SÖYLEŞLERDEN KAÇINILMALIDIR”

Bilge Uzun, ilk yapılması gerekenin çocukların en temel ihtiyaçları olan fiziksel güvenliklerini sağlamak olduğunu belirterek, konuyla ilgili şunları ekledi:

“Çocuğun güvenli bir yerde, tehlikeden uzak, sismik riskin devam ettiği bölgelerde tutulması önemlidir. Bir felaketten sonra çocuklarınızı dinlemeniz ve duygularını kabul etmeniz gerekir. Çocukların bir depremden sonra pek çok soru ve endişeleri olabilir. Duyguları ve endişeleri hakkında konuşmaya ve onları yargılamadan dinlemeye teşvik etmek önemlidir. Çocuklarla iletişim kurarken “Yok bir şey yok, korkma sakin ol” gibi mevcut durumu inkar eden ifadelerden kaçınılmalıdır. “Deprem oldu, evimiz hasar gördü, artık güvendeyiz” gibi kısa ve somut ifadelerle çocuğa yaşananlar basit bir şekilde anlatılmalıdır.

“TRAVMA UZMANLARI MÜDAHALE ETMELİ”

Çocukların çevrelerinde olup bitenlere ve ne yapmaları gerektiğine yanlarındaki ebeveyne ya da yetişkine bakarak karar verdiklerine değinen Uzun, “Anne baba ya da çocuğun yanında bulunan yetişkinler kaygılarını kontrol etmelidir. Çocuklar duygularını sözlü olarak ifade edemeyebilirler. Duygularını ifade edebilmeleri için onları durumu ve duygularını sanat, müzik veya diğer yaratıcı uğraşlarla ifade etmeye teşvik etmek önemlidir. “Uyumakta, yemek yemekte zorlanıyorsa veya özellikle endişeli veya içine kapanıksa, travma konusunda uzmanlaşmış bir akıl sağlığı uzmanından profesyonel yardım almayı düşünmek akıllıca olacaktır.”

“GENÇLERE UYGUN DESTEK VERİLİRSE STRES YARATAN OLAYLAR YAŞATIYORLAR”

Çocukların doğaları gereği kırılgan ve dirençli olduklarını ve yeterli destek verildiğinde stresli olayların üstesinden geldiklerini teyit etmek. Dr. Bilge Uzun, anne babaların olumsuz yaşam deneyimleri karşısında esnek ve dirençli olabilme yeteneklerini artırmak için duygu yönetim becerilerinin önemine vurgu yaptı. Ardından çocuklara depremi nasıl anlatacağını anlattı:

“Deprem farkındalığını artırırken depreme doğrudan veya dolaylı olarak maruz kalmış çocukların gelişim düzeylerini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. On yaş altı çocukların depremi anlatırken çok detaya girmemeleri, anlayabilecekleri somut ifadeler kullanmaları, açık ve sade bir dil kullanmaları önemlidir. “Büyük bir deprem oldu. Evimiz bu depremin şiddetinden hasar gördü. Hepimiz hala şoktayız. Siz de sarsıldınız ama biz her zaman yanınızda olacağız’ benzeri ifadeler kullanılabilir.

“Felaketler Bilinçaltına Takılan Travmaları Tetikleyebilir”

Afetlerin daha önce yaşanmış ve hatırlanmasa bile bilinçaltına takılıp kalan travmaları tetikleyebileceğini söyleyen Uzun, “Basılma kaygısı, ölüm kaygısı, çaresizlik ve çaresizlik duygusu yoğun olarak yaşanabiliyor. Olumsuz düşünceler zihni endişelendirmeye başlayabilir. Olası depremlerle ilgili düşünceler, bu düşünceleri yoğun bir şekilde paylaşma ihtiyacı, deprem haberlerini takip etme ihtiyacı olabilir. Böylece travmaya maruz kalan çocuklar kaygı, donma, huzursuzluk, dikkat eksikliği, kafa karışıklığı, ne yapacağını bilememe, çevreden kopukluk, güvensizlik gibi durumlar yaşayabilmektedir. Felaketler, daha önce yaşanmış, bilinçaltına yerleşmiş travmaları hatırlamasa bile tetikleme riskini de taşır. Çocuklar, depremin üzerinden geçen zamana rağmen konsantrasyon, organize olma, günlük akışı bırakma, işe ve hafızaya konsantre olamama sorunu yaşıyorsa mutlaka bir uzmana başvurmak gerekir.

“HALA HEDEFLERE VE HAYALLERE ULAŞABİLECEKLERİNİ SÖYLEMEK ÖNEMLİ”

Depremde fiziksel olarak zarar gören çocukların ruh sağlığı konusunda önemli uyarılarda bulunan Prof. Dr Bilge Uzun, “Depremde bir uzuv kaybetmek çocuklar için yaşamı değiştiren travmatik bir deneyimdir. Çocuğun fiziksel ihtiyaçlarının karşılanması ve gerekli tıbbi bakıma erişimlerinin sağlanması gereklidir. Parçalanmış çocuklarda keder, öfke, hayal kırıklığı ve üzüntü gibi yoğun duygular yaygındır. Bu nedenle, güçlü yanlarına ve yeteneklerine odaklanmalarına yardımcı olmak ve hedeflerine ve hayallerine hâlâ ulaşabileceklerini bilmelerini sağlamak önemlidir. Çocukları duygularını ve durumlarını sanat, müzik veya diğer yaratıcı etkinliklerle ifade etmeye teşvik etmek önemlidir, böylece onların duygularını ifade edebilmeleri sağlanır.

Cevap bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası