Öğretim Üyesi Gülin Güneri, “Deprem mağdurları ve hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınları ile iletişim kurarken kriz yönteminin hünerlerini kullanmak gerekiyor. Sinir sistemleri uyarılır çünkü hayatta kalanlar çok yoğun şeyler yaşamışlardır. Bu nedenle, onları ürkütebilecek davranışlardan kaçının: aniden yaklaşın veya yüksek sesle konuşun vb. Kazazedeye görünür bir mesafeden yavaş adımlarla yaklaşın ve önünüzdeki kişiye istemeden fiziksel temas kurmayın. Bu yaklaşım, hayatta kalanlara bir güven ve kontrol duygusu aşılamanıza ve sakin bir ortam yaratmanıza izin verecektir. Hayatta kalanlara tepkilerinin doğal olduğu konusunda güvence verin. Hayatta kalanların aynı şekilde hisseden başkaları olduğunu bilmelerini sağlayın. Aileyi, çocukları, ebeveynleri ve diğer akrabaları mümkün olduğunca bir araya getirin. Hayatta kalanların yakın arkadaşları ve sevdikleriyle ilişkiler kurmasına yardımcı olun.
TEMİZ, BASİT VE AÇIK BİR ŞEKİLDE KONUŞUN
Güneri şöyle devam etti:
“Hayatta kalanlarla iletişim kurarken sakince, basit ve net bir şekilde konuşun. Konuşurken kendinizi tanıttığınızdan emin olun. Karşınızdaki kişinin adını öğrenin; Ona ve sana göre hitap et. Konuşurken karşınızdaki kişiye umursadığınızı hissettirin. İnsanları, özellikle kişisel ayrıntılara girmek için hikayelerini anlatmaya zorlamayın. Kişinin sözünü kesmeyin. Cümleleri tamamlamayın. “Her şey düzelecek” veya “En azından hayattasın” gibi basit sözlerle kişiyi teselli etmeye çalışmayın. “Rahatla”, “Daha kötüye gidiyor”, “Şükredin” gibi yorumlar yapmayın. “Bir şeye ihtiyacın var mı?” diye sorabilirsin. Ancak, “Bunu sana vereyim, iyi olur” gibi tekliflerde bulunmayın, zorlamayın.
SADECE DİNLE
Bu süreçte en büyük desteğin susmak olduğunu söyleyen Güneri, şunları kaydetti:
“Hayatta kalanlar ve aileleri hikayelerini ve duygularını paylaşmak istiyorlarsa, dikkat edin. Dinle ve dinle. Dinlerken saygılı ve sıcak bir tavır sergileyin. Çok fazla hareket yapmadan başınızı sallayarak veya yüzünüzde yumuşak bir ifadeyle dinlediğinizi gösterin. Dinlerken empatiyle, yargılamadan, eleştirmeden dinleyin. Kişi konuşmak istemese bile sessizce orada olun. Sessizlik bu durumda en iyi destektir”.