Ağız vücudun hususi bir bölümüdür. Bu sebeple dış etkenlere açık olan bu bölüm karmaşık bir bakteri oluşumuna haizdir. Diş etleri de genel vücut sağlığının tesiri altında olan ve sistemik sağlığı direkt etkileyen , dişleri ve çene kemiklerini çevreleyen dokudur. Diş eti hastalıklarına neden olan bakteriler genel sağlıkla ilgili kalp hastalıkları, diyabet, erken doğum, romatoid artrit benzer biçimde… fazlaca ciddi sorunlara yol açabilir.

DİŞ ETİ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Diş etlerinde kanama (Diş fırçalarken yada spontan olarak oluşan kanama ilk belirtilerindendir),diş etlerinde şişlik, diş etlerinin renginde koyulaşma, açık pembe rengin kırmızıya dönmesi, dişlerde sallanma, dişlerin süre içinde aralıklaşması, çiğnemede ağrı, soğuk-sıcak hassasiyetleri, fena ağız kokusu, fena tat, diş eti kenarlarında ara sıra aktifleşen ufak apseler, ısırma esnasında alt ve üst dişler arasındaki ilişkilerin değişmesi.. Diş eti hastalıklarının en mühim sebebi bakteri plağıdır fakat bununla beraber sigara, sistemik hastalıklar, ilaçlar, erişkinlik, hamilelik, menopoz, stres ve yetersiz beslenme benzer biçimde öteki unsurlar da diş eti sağlığını negatif etkileyebilir.

TEDAVİSİ NEDİR?

Doç. Dr. Erol Akın, ”Diş eti hastalıklarının erken dönemde tedavisi çoğunlukla cerrahi olmayan uygulamalar ile tedavi edilebilir. İlk olarak periodontal tedavisinde diş ve kök yüzeyi temizliği gerçekleştirilir, ağız hijyeni öğretilir, oklüzyon kontrolü sağlanır ek olarak yiyecek kalıntılarının ve mikroroganizmaların daha kolay birikmesini elde eden çürükler, yirmi yaş dişleri benzer biçimde… sorunlara çözüm bulunur. Bu tedavi ile dişetlerindeki irin azaltmak ya da ortadan kaldırmak ve diş eti iltihabına yol açan mikroorganizmaları ortamdan uzaklaştırmak için uygulanır. Bu tedavi sayesine diş eti tekrardan dişe adapte olur, diş eti büzülür ve doku cebi yok olur.” dedi.