Türkiye’de meydana gelen ve 11 ilde etkili olan şiddetli depremler, 40.000’den fazla kişinin ölümüne ve 21.000’den fazla kişinin yaralanmasına neden oldu. Uzman fizyoterapist Ümran Kömür, depremlerin harabe bölgelerde yaşayan insanlar üzerinde uzun vadeli etkilerinin olduğunu belirterek, “Hastaların tıbbi ve psikolojik sorunlarının çözülmesi için farklı branşların ortak hareket etmesi ve hasta odaklı rehabilitasyon hizmetleri vermesi çok önemli. depremzede.Önümüzdeki günlerde depremzedelerin multidisipliner desteğe ihtiyacı olacak.Bu bağlamda; fizyoterapistler, psikologlar, uğraşı terapistleri ve sosyal hizmet uzmanları başta olmak üzere birçok uzman rehabilitasyon döneminde önemli rol oynayacaktır.
“Etkili nefes alma sağlanabilir”
Enkaz altında kalan kişilerde oluşabilecek fiziksel travmaların sadece ekstremite yaralanmaları olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Öğr. Görmek. Uzman fizyoterapist Ümran Kömür, “Yıkım sonucu oluşan tozlar, asbest başta olmak üzere bazı zehirli maddelerin solunum yolu ile vücuda alınmasına neden oluyor. Kendini enkaz altında bulan vatandaşlarımızın bu duruma maruz kalma süreleri artıyor. Hayatı tehdit eden durumlarda depremzedelere uygulanabilen solunum fizyoterapisi, hava yollarının drenajının sağlanmasında önemli rol oynamaktadır. Bu sayede akciğerlerdeki ve ilgili solunum elemanlarındaki mukus ve yabancı maddeler temizlenir ve kişi etkin bir şekilde nefes alabilir.
“Rehabilitasyon süreci yaralanmanın tipine göre değişebiliyor”
Ezilme, kırılma, yırtılma vb. deprem sırasında meydana gelebilecek olay. Ümran Kömür, fiziksel travma geçirmiş kişilerde hayati tehlike geçtikten hemen sonra fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarına başlanması gerektiğini söylüyor; “Fizyoterapi ve rehabilitasyon desteği, kişinin günlük hayata dönmesinde birincil faktörlerden biri olan fiziksel bağımsızlığını garanti altına almak için büyük önem taşıyor. Rehabilitasyon süreci lezyonun tipine, yaygınlığına ve hastanın fizyolojik özelliklerine göre değişebilmektedir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmeti alabilecek depremzedelerde hastanede kalış süresinin kısalacağı ve ilaç kullanımının azalacağı bilinmektedir. Protez veya ortez kullanması önerilen depremzedelerin fizyoterapist desteği alması önemlidir. Reçeteli cihazların doğru kullanımının öğrenilmesi, bu cihazların günlük yaşama adapte edilmesi ve cihaz kullanımından kaynaklanabilecek sorunların önlenmesi için depremzedelerin fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamalarına erişimlerinin sağlanması gerekmektedir.