Prof. Dr. Cihat Meşhur, Dünya Sıhhat Örgütü’nün verilerine bakılırsa, ülkelerin prematüre doğum oranlarının yüzde 5-18 içinde değiştiğini belirterek, “Dünya genelinde yılda 15 milyon bebek prematüre olarak doğarken, 1 milyonun üstünde bebek bu yüzden 1 yaşını tamamlayamadan yaşamını kaybetmektedir. Prematüre doğum oranları Türkiye’de de dünyadakine benzer şekildedir. 2021’de doğan 1 milyon 79 bin 842 bebeğin yüzde 12’si prematüre olarak dünyaya gelmiştir. Bu bebeklerin yüzde 88,5’i 32-36 haftalıkken, yüzde 11,5’i de 32 haftanın altındadır” dedi.
Meşhur, sıhhatli bir yaşamın temeli, sıhhatli bir gebelikle zamanında ve sıhhatli bir doğumla başladığına dikkat çekerek, “Dünyada ve vatanımızda pek oldukça bebek, gebelik süreci tamamlanmadan, beklenen zamandan ilkin, kısaca prematüre doğmaktadır. Düzgüsel gebelik süresi averaj 40 haftadır. Otuz yedinci gebelik haftasını tamamlamadan dünyaya gelen bebekler prematüre olarak tanımlanır ve dünyada ortalama her on bebekten biri prematüre olarak doğmaktadır. Doğum ne kadar erken olursa, sağlıkla ilgili riskler de o denli artmaktadır. Erken doğan, bilhassa de oldukça erken doğan prematüre bebekler, çoğu zaman karmaşık tıbbi problemlere haizdir. Karşılaşılan tıbbi mesele ve komplikasyonlar bebekten bebeğe değişkenlik göstermektedir. Sadece bebek ne kadar erken doğarsa, komplikasyon riski de o denli yüksektir. En yüksek risk, 28 hafta altında doğan oldukça ufak prematüre bebeklerde, orta dereceli risk ise; 28-31 hafta arası doğan sınırda prematüre bebeklerdedir. En düşük risk ise, 32-36 haftalar içinde doğan sınırda prematüre bebeklerdedir” diye belirtti.
Meşhur, prematüre doğumların çoğunun kendiliğinden gerçekleşirken bazılarının tıbbi sebeplerle meydana getirilen sezaryen doğumlar sonucu görüldüğünü belirterek, şöyleki devam etti:
“ Prematüre doğum genetik nedenler; çoğul gebelik, enfeksiyonlar, diyabet ve yüksek gerilim şeklinde süreğen durumlara bağlı olarak gerçekleşmekte olup, çoğunlukla hiçbir niçin belirlenemez. Sebeplerin ve mekanizmaların daha iyi anlaşılması, prematüre doğumun önlenmesi mevzusunda çözüm geliştirmeyi kolaylaştırır. Rahim ile ilgili problemler, çoğul gebelikler, enfeksiyonlar, stres, erken doğuma sebep olabilmektedir.
Erken doğumun ‘erken’ ve ‘geç’ olmak suretiyle çeşitli istenmeyen neticeleri bulunmaktadır. Genel olarak bir bebek ne kadar erken doğduysa ve vücut ağırlığı ne kadar düşükse, sıhhat sorunları görülme ihtimali o derecede artmaktadır. Erken dönem problemler; sıhhat problemininin çözülemeyip uzun süre devam etmesi, solunum problemleri, kalp hastalıkları, enfeksiyonlar, sindirim sistemi problemleri, beyin kanaması ve sarılıktır. Geç dönem problemler; hareket ve denge problemlerine neden olan serebral palsi adında olan klinik tablo, görme sorunları, beyni etkileyen problemler, gelişme gelişme problemleri, ileri yaşta ortaya çıkan sıhhat sorunlarıdır. Prematüre bebeklerin dörtte üçünden fazlasının yaşamı, uygun maliyetli bakımla, mesela; doğum esnasında ve doğum sonrası dönemde her anne ve bebek için lüzumlu bakım sağlanması halinde, enfeksiyonların tedavi edilmesiyle, erken doğumların tıbbi müdahale ile azaltılmasıyla kurtarılabilir. Prematüre doğumdan ölümleri ve komplikasyonları önleme, sıhhatli bir gebelik ile adım atar.
Gebelik öncesi, gebelikler arası ve esnasında uygun bakım, tüm bayanların sıhhatli gebelik deneyimine haiz olmasını elde edecektir. Mesela, sıhhatli rejim, tütün ve madde kullanımının önlenmesi ve gebelikle ilgili riskli durumların tespiti için gebelik süresince uygun aralıklarla hekime başvurmak preterm doğumların azaltılmasına destek olabilir”.