Son zamanlarda artan hava sıcaklıkları sonrası olumsuzluklarda bununla beraber geldi. Birçok yurttaş sıcaklıklar sonrası oluşan rahatsızlıklarla hastanelerin yolunu tutarken, kendilerince çeşitli önlemler almaya başladı. Gelen şikayetler sonrası güneşin dünya ve insan yaşamı, sağlığı için yararlı etkilerinin yanında ve negatif yönleri bulunduğunu belirten Pamukkale Üniversite (PAÜ) Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Metin, mühim açıklamalarda bulunmuş oldu.
Sıcak havaların aşırı terleme ve sıvı kaybı yanında ek sıhhat problemleri bulunan bilhassa kalp ve dolaşım sistemi problemi olan yaşlı insanoğlu için tehlikeli olabileceğine değinen Prof. Dr. Metin, güneşten korunmak amacıyla vatandaşların meteorolojinin hava sıcaklığını, güneş UV indekslerinin takip etmesini, bolca sıvı alınmasını, bilhassa 10-15 saatleri içinde mümkün olduğunca kapalı yada gölgeli serin ortamlarda kalınmasının önemine değindi.
Yazları güneşten yer yüzüne ulaşan ışın ve öteki elektromanyetik dalgaların daha dik açıyla ulaştığını, bundan dolayı yüksek enerji taşıdığını belirten Prof. Dr. Metin, yıl içinde oldukca dünyaya ulaşan güneş enerjisinin büyük oranda yazları gerçekleştiğini söylemiş oldu. Bu dalgaların içinde ultraviyole, görünür ve kızıl ötesi ışınların bulunduğunu, bunların da ciltte kir ve yaşlanmadan güneş yanıkları hatta kansere kadar değişen bazı negatif etkisinde bırakır yapabildiğini iletti.
Deri kanserlerini tetikleyici en mühim faktörlerden birinin güneş ışınları bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Metin, “Deriye temas eden güneş ışınlarının ek olarak gül hastalığı şeklinde oldukca sayıda çeşitli deri hastalıklarının ortaya çıkmasına, mevcut hastalıkların şiddetlenmesine ve tüm dünyada en fazla rastlanan kanser olan deri kanserlerine yol açabiliyor. Cilt kanserlerinin deride ki neredeyse tüm hücrelerden gelişmesi mümkün. Sadece belli başlı 3 kanser türünden bahsederiz. Bunlar bazal ve yassı hücreli kanserler ile melanomalardır. Tedavileri kanserin türüne ve yaygınlığına nazaran değişmekte beraber, bir çok kez cerrahi yöntemle yapılır. Cerrahi yöntemle başvurulmayacak kanserlerde ise radyoterapi şeklinde yada kemoterapi şeklinde seçenekler kullanılır” dedi.
“Güneş altında çalışanlara ve tatilde bulunanlara mühim bir ileti vermek lazım”
Güneş altında çalışanların ve dolaşanların şemsiye, geniş kenarlıklı şapka, açık renk, sıkı dokunmuş elbise ve gözlükle kendilerini korumaları icap ettiğini, açık tene haiz olanların, deniz kenarında yaşayan ve dinlence yapanların gölgede kalsa dahi risk altında bulunduklarını dikkat çeken Dr. Metin, “Saat 10 ile öğlenden sonrasında 3 arası oldukca dikkatli hareket etmek lazım. Güneşin negatif etkilerine karşı daima korunmak zorundayız fakat yazları bu daha ayrı bir ehemmiyet arz ediyor. Tatilde bulunanlara mühim bir ileti vermek lazım. Bu insanoğlu dışarıda gölgede kalsalar bile topraktan, camlardan, denizden ve kumlardan yansıyarak gelen güneş ışınlarıyla ilave risk altında kalıyorlar. Üstelik terlemeyle ya da serinlemek amacıyla suya girenlerin ıslanan derisinde güneşin hasar yapıcı tesiri yüzde 50 artıyor. Güneşte korunmamın bir öteki yöntemi de dışarı çıkmadan 15-20 dakika ilkin deriye sürülen güneşten koruyucu ürünlerdir. Çoğu zaman 30 faktörlü bir güneşten koruyucu kafi olsa da güneşin oldukca şiddetli olduğu zamanlarda 50 faktörlülerin tercih edilmesi daha yerinde iyi olur” ifadelerini kullandı.
Yoruma kapalı.