Büyük doğal afetler, salgın hastalıklar, travmalar ve depremler gibi ülkenin yaşadığı acılar birçok insanın gelecek kaygısı yaşamasına ve depresyona girmesine neden olabiliyor.
Depresyon hissi insanları derinden etkileyerek çaresiz ve umutsuz hissetmelerine neden olur. Anksiyete ise genellikle kalp çarpıntısına, depresyon hissine, kötü bir şey olacakmış hissine neden olur. Depresyon ve anksiyete tanıları birleştirildiğinde semptomlar daha şiddetli olmakta, hastalık günlük yaşamı daha fazla aksatmakta, doğru tedaviyi bulmak zorlaşmakta ve intihar riski daha yüksek olmaktadır.
Tüm doğal afetler gibi depremler de pek çok psikiyatrik bozuklukla ilişkilendirilebilir. Bunlar akut stres bozukluğu ve TSSB’yi içerir. Ancak panik atak, panik bozukluğu, diğer anksiyete bozuklukları, depresyon ve problemli ağrı reaksiyonları da yaşanabilir.
Depremin hemen ardından kişi aşırı derecede korkma, ne yaptığını bilememe, duygularını hissedememe, tepki verememe, çevreyi ya da durumu tam olarak algılayamama gibi belirtiler yaşayabilir. Kişide bir anda ortaya çıkan ölüm korkusu, kişide çaresizlik ve panik duygusu yaratabilmektedir.
Her iki ağrılı durumu bir arada yaşayan kişiler için ipuçları şu şekilde sıralanabilir:
Deprem çantası yapmak kaygınızı azaltacaktır ama deprem çantasını gözünüzün önüne koyarak kendinize her saniye depremi hatırlatmaktan kaçının.
Sakinleştirici müzik dinlemek, nefes egzersizleri ve gevşeme egzersizleri, kaygı ve depresyondan kurtulmanın yararlı yollarıdır.
Bu kaygı ve depresyonun gerçekten üstesinden gelme arzunuza odaklanmanız gerekiyor. İnancınız bu fobiyi yenmenizde en önemli etkendir.
Korkunuzu bastırmayın, anlaşılmama korkusuyla yaşadıklarınızı içinize koymayın. Paylaşın ve çözüm bulmak için çevrenizden manevi destek alın.
Hayatınızı olumsuz etkileyen bu durumdan kurtulmak için tedavi yöntemlerini araştırmalı ve bir an önce tedaviye başlamalısınız.
Endişeniz depremse, bir eğitime katılmak ve deprem konusunda farkındalık yaratmak sizi korkunuza karşı daha güçlü kılacaktır.
Küçük hedefler belirleyin ve küçük adımlara odaklanın. Gün boyunca depresyon ve anksiyete semptomlarıyla baş etmek yeterince zordur. Bunun ötesinde bir şey elde etmek imkansız gibi görünebilir. Doğru yönde küçük adımları başarıyla atmanız, kendinize olan güveninizi geri kazanacaktır. Gününüzü planlamak, kendinize bakmak ve aile işlerinizi ve sorumluluklarınızı halletmek için küçük, kısa vadeli planlar yapın. Sadece bir günü planlamak ya da sadece bir aktiviteye odaklanmak ve başka bir aktiviteyi gündeme almak gibi.
Bilişsel davranışçı terapiler ile olası bir depremle ilgili inançlarınızı ve gerçekçi düşüncelerinizi test etmeye başlayabilir ve bunun yerine daha gerçekçi düşünmeye başlayabilirsiniz. Bu sayede kaygının duygusal, fiziksel ve zihinsel belirtileri ortadan kalkacak ve kaçınma davranışları zamanla azalacak, hatta yok olacaktır.
