Kışın sofraların baş tacı olan, damak tadının vazgeçilmezi ve soğuk havalarda vücut direncinin bir numaralı yardımcısı olan turşular, bağışıklık sistemini koruyup güçlendiriyor. Koruyucu etkinliği ile muhteviyatında bağışıklık sistemini güçlendiren pek fazlaca vitamin, mineral ve antioksidan barındıran naturel turşular, öğünlerle beraber tüketildiğinde, içeriklerinde yer edinen sirke yardımıyla insülin salınımını dengeleyerek daha kontrollü bir kan şekeri sağlıyor.
Kahramanmaraş’ta aromatik nebat ve şifalı bitkilere yıllarını ayıran Mustafa Uludağ, yetiştirdiği ve doğadan toplamış olduğu bitkilerin turşularını kurarak şifa dağıtıyor. Evinde ürettiği domates, biber, lahana, karnabahar turşuları ve bununla beraber hünnap, nar, alıç, vişne, kiraz turşu suları ile kendisine başvuran hastaların naturel yollarla rahatsızlıklarını vücutlarından atmalarını sağlıyor.
Turşuların her evde bulunmasını icap ettiğini belirten Uludağ, “Ortalıkta salgın bir hastalık var ise virüs ve bakteriler de dolaşıyorsa turşuların evlerde bulunması gerekiyor. Ben turşunun evlerde, apartmanlarda her yerde bulunmasını tavsiye ediyorum. Turşu, Mezopotamya zamanından bu yana günümüze kadar geldiğini biliyoruz” dedi.
Kış hastalıkları ve korona virüsün turşuya olan talebi arttırdığını söyleyen Uludağ, “Turşu ve suyu bağışıklık sistemini fazlaca güçlendiriyor. Vücudun sindirim ve dolaşım sistemindeki dezenfektan görevini sirke üstüne alıyor. Günde 1 bardak sirke suyunu içerseniz mide, bağırsak, dolaşım ve sindirim sitemine kadar büyük yarar sağlar. Bağırsaklarda zararı olan bakterileri sirke suyu öldürüyor, yararlılarına ise bir şey yapmıyor. Turşu ve sirke suyunu evlerinden tamamlanmamış etmeyenlerin hastalık oranları daha düşük” diye konuştu.
Sirke ve turşu suyunun yararları hakkında da bilgiler veren Uludağ, şunları kaydetti:
“Turşu suyunu yada sirke suyunu ağzınızda gargara yapın, o süre ağız ve boğaz kısmı tertemiz olur. Bununla birlikte bu suyu burnunuza çekin gene tertemiz olur. Bunu yediğiniz süre bağışıklık siteminiz de güçlendiği için hastalıklara karşı direncimiz de artmış oluyor. Bunlarla ilgili asla ticari bir işimiz yok. Burada bazı hastalar var ve bu tarz şeyleri bizlerden istiyor. Ikimiz de ürettiğimiz bu malzemeleri bedelsiz bir halde kendilerine veriyoruz. Turşu her sudan olmaz, PH kıymeti uygun olan sudan yapmamız gerekiyor. Turşu her sudan olmaz.”
