Kış geldi, lazer epilasyon sezonu açıldı

0

Vücudun çeşitli yerlerinde çıkan kıl ve tüylerin, azaltılması ya da tamamen ortadan kaldırılması amacıyla uygulanan lazer epilasyon işlemi uzun senelerdir yoğun talep görüyor. Yazları yaşanmış olan bronzlaşmadan dolayı ara verilen lazer epilasyon seansları, güneş ışınlarının tesirinin azaldığı şu günlerde tekrardan gündeme geldi. Bronz tene uygulanmaması ihtiyaç duyulan lazer epilasyon işleminin, alanda uzman kişilerce bilgili şekilde yapılması gerekiyor. Bölgeye uygun ışının doğru dozda uygulanması icap ettiğinin altını çizen Dermatoloji Uzmanı Hekim Nihan Yüksel Çanakçı, “İşlem için çoğu zaman üç değişik dalga boyu kullanılır. Hangi dalga boyunun seçileceği, kime hangisiyle işlem yapılacağı, ten rengine, kıl rengine, kıl yoğunluğuna ve bölgeye nazaran seçilir” dedi.

“Lazerin dalga boyu kişiye nazaran seçilir”

Lazer epilasyon işleminde dalga boyunun ayarlanmasının büyük ehemmiyet taşıdığını belirten Dermatolog Dr. Çanakçı, “Lazer epilasyon değişik dalga boylarındaki lazer ışınlarının derinin altında değişik derinlikteki kıl köklerine ulaşarak o kıl kökünde bir hasar oluşturması ve kıl çıkışının engellenmesidir. Bu işlem için çoğu zaman üç değişik dalga boyu kullanılır. Hangi dalga boyunun seçileceği, kime hangisiyle işlem yapılacağı, ten rengine, kıl rengine, kıl yoğunluğuna ve bölgeye nazaran seçilir. En başarıya ulaşmış neticeleri da açık tende, koyu ve kalınca kıllarda elde ediyoruz. Oldukça açık ten, sarı, kızıl şeklinde ayva tüyü dediğimiz oldukca ince tüylere maalesef hiçbir dalga boyu tam anlamıyla tesir etmiyor. Bunlarda maalesef başarı oranı genel olarak düşük” ifadelerini kullandı.

“Her seanstan yüzde 10 ile yüzde 35 içinde verim alıyoruz”

Uygulanan seanslar sonucu kişiden kişiye değişen başarı oranlarının bulunduğunu söyleyen Dr. Çanakçı, “Lazer epilasyonların altı ila sekiz haftada bir olacak şekilde yaptırılmasını tavsiye ediyoruz. Toplam seans sayısı kişiden kişiye nazaran değişiyor. Kılın yapısına ve yoğunluğuna nazaran değişiyor. Her seanstan sonrasında yüzde 10 ile yüzde 35 içinde kıllarda azalma, dökülme bekliyoruz. Minimum 3 seans yapılması öneriliyoruz. Sadece tam olarak yok olma, azalma görene kadar da işlemi uzatabiliyoruz” diye konuştu.

“Bronz tene lazer epilasyon uygulanmaz”

Lazer epilasyon işleminin bronz tene uygulanmaması icap ettiğini ve seans öncesi dikkat edilmesi ihtiyaç duyulan unsurların bulunduğunu belirten Dr. Çanakçı, “Seanslar öncesinde ve seanslar içinde kesinlikle güneşlenmemeli ve solaryuma girilmemeli. İşlemden minimum bir ay ilkin ağda, epilasyon aleti şeklinde kıl kökünde hasar oluşturan işlemlerinin tamamen bırakılmalı. Birkaç gün evvel jilet yada makineyle derinin üstünde ufak boyutta görünecek kadar tüylerin kısaltılması kafi oluyor” dedi.

“Yanlış dalga boyu ve yanlış doz kalıcı lekelenme yapabilir”

Dermatolog Çanakçı, yanlış işlemler sonucu kalıcı lekelerin oluşabileceği uyarısında bulunarak, “Eğer yanlış bölgeye yanlış dalga boyu ve yanlış dozda bir uygulama yapılırsa o bölgelerde yanık şeklinde kahverengi ya da beyaz kalıcı lekelenmeler olabilir. Bu yüzden tamamen hekim kontrolünde güzel duyu uzmanlarıyla beraber değerlendirilmesi ve hastaların tedavi alması gerekir. İşlemden sonrasında kıl köklerinin çevresinde kızarıklık, hafifçe şişlik, belirginleşme, kabarıklık görünmesi normaldir. Sadece oldukca şiddetli bir kızarıklık olduysa, şiddetli yanma, kaşınma, yanık hissiyatı oluştuysa, muhakkak doktoruna başvurmak ve tedavi ettirmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Hormon tedavisi ile lazer epilasyon eş zamanlı ilerletilebilir”

Adam tipi kıllanma görülen hanımlarda da hormon tedavisiyle lazer epilasyon işleminin eş zamanlı yürütülebileceğini belirten Dr. Çanakçı, “Bazı hanımlarda bilhassa çene, yüz, boyun, göğüs arası, karnın ön yüzü, kalça şeklinde bölgelerde sanki adam kılıymış şeklinde kalınca, uzun ve sert kıllar olabiliyor. Bilhassa bu duruma tane düzensizliği ve yüz ile vücutta akne problemi de eşlik ediyorsa bu tür hastalarda muhakkak geniş çaplı bir hormonal değerlendirme gerekiyor. Buna endokrinolojik hormonlar ve hanım doğum hormonları diyebiliriz. Eğer hormon dengesizliği var ise, ilk olarak hormon tedavisine başlanmalı. Lazer epilasyonu, bu tedaviyle eş zamanlı sürdürülebilir” şeklinde konuştu.

“Kısırlık ve kansere yol açmaz”

Bilhassa halk içinde doğru malum hatalar hakkında data veren Dr. Çanakçı, lenf bezlerinin derinin oldukca oldukca daha alt katmanlarında bulunması sebebiyle o bölgelerin ve aynı şekilde yumurtalıkların etkilenmeyeceğini, dolayısıyla kısırlık, kanser, lenf bezlerinde şişme ya da bir hastalık oluşturmayacağını altını çizdi.

“Erkeklerde de başarı oranı yüksek”

Günümüzde adamların de lazer epilasyon için yoğun talep gösterdiğine değinen Dr. Çanakçı, “Bilhassa yanak bölgesinde şu demek oluyor ki sakalın üst kısmında olan tüylerden erkekler rahatsız oluyor. Omuz, sırt, göğüs bölgelerinde yoğun olan kıllanmayın en azından azaltmak istiyorlar. Yok etmek değil bir ihtimal fakat birazcık daha seyrek olsun istiyorlar. Bazı erkekler kollarda, bacaklarda, kalça bölgesinde de epilasyon istiyorlar. Erkeklerde başarı oranı doğal ki yüksek oluyor. Eğer ki amaç kılların tamamen yok edilmesi ise seans sayısı oldukca daha çok oluyor. Fakat çoğunlukla erkekler tamamen yok etmek yerine kıl sayısını azaltmak istiyorlar” diye konuştu.

 

 

 

 

 

 

 

Cevap bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası