Kolajen deposu bol bol tüketin

0

Balığın hem ilaç hem de bir gıda bulunduğunun altını çizen Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevim Köse, “Bir tek yağ asitleri açısından değil, mesela derisinde jelatin var, kolajen de içeriyor. Kıkırdağı, kılçığı bile sağlığımıza yararlı” dedi, balığın yararlarından bahsetti ve aylara gore tüketilmesi ihtiyaç duyulan balıkları sıraladı. Köse, Dünya Sıhhat Örgütü başta olmak suretiyle öteki ilgili kurumların haftada 4,5-5 gram EPA ve DHA yağ asidi tüketilmesini önerdiğini, bu yararlı yağların da kolay sindirilebilir ve gıda kıymeti yüksek balıktan temin edilebileceğinin altını çizdi.

“DERİSİNDE JELATİN VAR, KOLAJEN DE İÇERİYOR”

Balığın hem gıda hem de adeta ilaç bulunduğunu vurgulayan Köse, şunları söyledi: “Yiyecek yiyorsunuz fakat bununla birlikte ilacınızı da bir halde almış oluyorsunuz. Bir tek yağ asitleri açısından değil, mesela derisinde jelatin var, kolajen de içeriyor. Kıkırdağı, kılçığı bile sağlığımıza yararlı. Bizlere lazım olan, hayvansal gıdalarla benzer seviyede protein kıymeti, aminoasit kıymeti, mineralleri var. Balık o açıdan iyi bir gıda.” Köse, balıktan elde edilmiş kolajenin, öteki hayvansal kolajenlerden daha kolay vücuda emildiğine işaret ederek, şu değerlendirmede bulunmuş oldu: “Balık kolajeni, tip 1 kolajeni olup insanda en bolca bulunan kolajendir. Bu kolajen insanlarda güzel bir cilt sağlar ve yaşlanmayı geciktirir. Kuvvetli bağ doku ve sağlam kemikler sağlar. Ek olarak bu kolajen, derinin, bağların, eklemlerin, kemiklerin, kasların, tendonların, kan damarlarının, diş etlerinin, gözlerin, tırnakların ve saçın enerjisini ve esnekliğini korumaya destek olan karmaşık bir yapısal proteindir. Araştırmalar, yaşlanmayla savaştığı, kemikleri iyileştirdiği ve yenilediği, eklem ağrılarını ve yaraları iyileştirdiği, protein alımını artırdığı ve antibakteriyel kabiliyetler sağladığını göstermiştir.”

ÇORBASI DA ÇOK SAĞLIKLI

Balığın kemiklerinde mineral maddelerden bilhassa kalsiyum ve fosforun bulunmasının da insan sağlığı açısından yararlı bulunduğunu dile getiren Köse, “Balıklar ayıklandıktan sonrasında kalan kafa, kılçık ve derilerinden balık çorbası için balık suyu oluşturup gerekirse içine balık da ilave ederek tüketmenin sağlığımız açısından oldukca yararlı olduğu bilinmektedir. Hastalara iyi mi ki kemik iliği çorbası yapılıyorsa, balıkların bu atıklarından da balık çorbası hazırlayıp tüketmek de oldukca sağlıklıdır. Minik balıkların ise kılçığıyla tüketilmesi, bu maddelerin alınmasında yararlıdır.” diye konuştu. Köse, gene meydana getirilen araştırmaların, balık tüketiminin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, beyin sağlığına iyi geldiğini, kalp-damar hastalıklarının yanı sıra bazı kanserlere yakalanma riskini de düşürdüğünü gösterdiğini aktardı.

HANGİ AYDA HANGİ BALIĞI YEMELİ?

Kasımda bir numaralı balığın hamsi olduğuna dikkati çeken Köse, şu detayları verdi: -Bu dönem, hamsinin bolca ve en leziz olduğu dönem. Arkası var ise, bulabiliyorsanız palamut da mühim. Uskumru devreye giriyor burada, sonrasında istavrit, izmarit. -Aralıkta palamut, hamsi, tirsi, zargana, uskumru, izmarit, istavrit, barbun geliyor. -Ocakta ise tirsi, palamut, zargana, hamsi, uskumru, izmarit, istavrit, barbun. Şubat ayında tirsi, hamsi, zargana, uskumru, istavrit, izmarit, barbun. -Martta tirsi, palamut, uskumru, hamsi, izmarit, barbun, istavrit. Hamsinin yağ oranı bu ayda artık düşmeye başlıyor. -Nisanda hamsi, diğerlerinin yağ oranı düşük olduğundan azca da olsa yağ asit oranı birinci sıraya geçmiş oluyor. İzmarit, palamut, kırlangıç, kolyoz, küpez, istavrit, bunlardan da yararlanabiliyoruz. Köse, av mevsiminin her yıl nisanda sona erdiğini ve olta balıkçılığına geçildiğini ifade ederek, “Bu zamanda izmarit, istavrit, mezgit oluyor tezgahlarda. Taze tüketim olsun istiyorsanız bu tarz şeyleri tercih edebilirsiniz” dedi.

Cevap bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası