Menisküs nedir, menisküs belirtileri nelerdir?

0

Menisküs nedir?

Menisküsler, femur kondilleri ve tibia platosu içinde bulunan dairesel kama şekilli fibro-kartilajinöz 2 tane yapıdır. Temel olarak su ve Tip 1 kollajen liflerinden oluşmaktadır.

Menisküs Ne İşe Yarar?

Diz eklemi üstünde oluşan yüklenmelere ve darbelere karşı direnç sağlama yanında, yükü dağıtmak ve stabilizasyona katkıda bulunur. Ek olarak, menisküsler eklem kıkırdağının lubrikasyonu (kayganlık), beslenmesi ve propriyosepsiyonundan (eklemlerin, uzuvların, bağların, beyin tarafınca algılanıp, bu bölgelerin en güvenli konumda tutulacağı yanıtların oluşturulması sürecinin adıdır ve proprioseptif süreç derin duyular tarafınca yönetilir) mesuldür. Aksiyel yüklenmeyi karşılayan çevresel lifler ile bu lifleri bir arada tutan ve vertikal(dikey) ayrışmalarını engellemiş olan radiyal lifler bulunur. Bu informasyon oldukca ehemmiyet arz etmektedir.

Emareleri nedir?

Diz ağrısının birçok sebebi içinde menisküs yaralanmaları oldukca mühim rol oynar. Diz ağrısı ile beraber, şişlik, hareket kısıtlılığı, takılma, klick sesi, kilitlenme hatta boşalma hatta yürümede ve dengede bozulmalar bile görülebilir. Ana dokudan ayrılan yırtıklar, eklem içinde yer değiştirerek kilitlenmeye niçin olur.

Hasta mediya(iç)l ve lateral(dış) eklem çizgisi hattında duyarlılık ve ağrı tarifler. Bilhassa diz ekstansiyon(dizi doğrultma) hareketinde yitik ve takılma saptanabiliyor.

En sık kimlerde görülür?

Çoğunlukla sporcularda görüldüğü için bir sporcu hastalığı olarak bilinse de ani dönme hareketleri ve aşırı yüklenme başta olmak suretiyle, diz travmaları ile ve yaşlanmanın bir sonucu olarak da karşımıza çıkabilmektedir.

Tanısı iyi mi konulur?

Menisküs yırtıklarında, muayene ve manyetik rezonans (MR) görüntüleme ile tanı konulmaktadır. Sadece hiçbir diz şikayeti olmayan kişilerde de %20 MR’da menisküs yırtıkları saptanabilmektedir. Buradan şu anlam çıkar; yırtığın olmasına bakılarak derhal ameliyat edilip bu kıymetli destek doku çıkartılıp atılmamalıdır.

Tedavisi iyi mi yapılmalıdır?

Tedavide amaç bir tek ağrıyı kesmek olmamalıdır. Bu sebeple bir tek ağrı kesilmesi hedeflenir ise gelecek gün/ay/yıllarda dizdeki bozulmanın yolu da açılmış olacaktır. Tedavide ameliyatsız yöntem sayısı oldukça oldukca sayılagelse de işin ehli bir uzman eli ile meydana getirilen tedavi seçilmelidir. Bunlar içinde en mühim seçenek yeni gelişen ve rejeneratif yaklaşım olan kök hücre kombinasyonudur. Buna takviye olarak osteopatik manuel terapi, kinezyobantlama, proloterapi, nöralterapi, ozon terapi, kullanılabilmektedir. Ek olarak lüzumlu egzersizler verilmeli ve lüzumlu engellemeler(en başta zayıflama) yapılmalıdır ki bir yaşam boyu çek lüzumlu olan bu kıymetli dokuyu koruma altına almış olalım. Aksi takdirde düşük dereceli yırtıklar ilerleyerek cerrahi tedavi gerektirebiliyor. Kolayca alınması halinde eklem kayganlığı, ve pozisyon algılanması bozulacak ek olarak diz kireçlenmesine zemin hazırlanmış olunacaktır. Menisküs yırtığı bulunan hastalarda, artan kilo ile kıkırdak hacminde süratli yitik ve diz ağrılarında artış saptanmıştır. Ek olarak, %1 zayıflamanın kıkırdak kaybında ve diz ağrılarında azalma ile sonuçlandığı gösterilmiştir.

Bulguları ortadan kaldırmayı hedefleyen tedaviler yerine dokuyu onarım eden tedaviler ilkin düşünülmeli ve uygulanmalıdır. Ayırıcı tanıda, kıkırdak hasarları benzer biçimde öteki bozukluklar kesinlikle gözden geçirilmelidir. Artan yaş ile beraber, diz ekleminde artoz değişimleri adım atar ve gittikçe ilerler. Daha ileri yaş hastalarda, eğer menisküs yırtıklarına kıkırdak hasarı da birlikte rol alıyor ise, menisküs yırtığına yönelik uygulanacak cerrahi yöntemlerden yeterince iyi sonuçlar alınamamaktadır. Bu hastalarda cerrahi ile fizik tedavi içinde fark bulunmamaktadır. Tedavide aslolan amaç gelecek yıllarda tekrarlamasını önlemek olmalıdır. Tedavide yırtığın yaşı(yılı), tipi ve yeri göz önüne alınmalıdır.

Menisküs yırtıkları, lokalizasyonuna bakılırsa avasküler(kanlanma olmayan) ve vasküler(kandan beslenen) bölgelerde bulunabilir. Vasküler bölgedeki yırtıkların konservatif olarak iyileşme kabiliyeti vardır. Avasküler bölgedeki yırtıkların, cerrahi onarım sonrasında bile iyileşme kabiliyeti fazlaca düşüktür. Gene akut yırtıklar ansızın meydana gelirken kronik yırtıklar ise seneler içinde yıpranma sonucunda ortaya çıkar. Yaşın ilerlemesi ile beraber, menisküsün bozulma süreci adım atar. Artan yaş ile beraber; menisküsün kalitesi azalmakta, su içinde ne olduğu artmakta, hücresel içerik azalmakta, kollajen ve glukozaminoglikan oranları azalır. Bunun sonucunda, menisküs dejenerasyona ve yaralanmalara karşı dayanıksız hal almaktadır.

Dejeneratif menisküs yırtıkları, yaşlı hastaların yanı sıra fizyolojik olarak etken kişilerde de meydana gelebilmektedir. 7-8 tip menisküs yırtığı vardır(vertikal, longitudinal, oblik, radyal, horizontal, kök, kova sapı ve karmaşa). Radyal, oblik ve kova sapı yırtıkları dışındaki yırtıklara derhal cerrahi önerilmemelidir. Bilhassa deplase kova sapı menisküs yırtığına bağlı kilitli diz varlığında cerrahi öncelikli düşünülmelidir. Cerrahi yöntemler içinde ilkin onarım ikinci planda menisektomi düşünülmelidir. Menisküsün %15-34’ünün çıkarılması dizdeki şok emici tesirini azaltmakta ve temas basıncını %35 oranında artırmaktadır. Bu da dizde kireçlenme hızını çoğaltmak anlamına gelir.

Tedavi tercihinde çevresel liflerin devamlılığının bozulup bozulmadığı kesinlikle dikkate alınmalıdır. Günümüze kadar, stabil menisküs yırtıkları olan orta yaş ve üstü kişilerde cerrahi tedavilerin fizik tedaviye üstünlüğünü gösteren kafi kanıt bulunamamıştır.

Cevap bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası