Ulusal Meme Kanseri Kongresi Sekreteri Prof. Dr. Serap Eren, Covid-19 pandemisinin peşinden meme kanseri vakalarında artış yaşandığını belirtti. Prof. Dr. Eren, “2020 Mart ayından itibaren taramalara gelen hastalarda, hatta taramadan başka normalinde 6 aylık takipleri olan hastalarda bile bir azalma oldu. Bunun sonucunu biz 2 yıl sonrasında görmeye başladık. Şu sebeple maalesef ‘lokal ileri evre’ dediğimiz memedeki kitlelerin, ‘erken evre’ dediğimiz 2 santimin üstünde koltuk altındaki lenf notlarında yayılım olan, hatta kemiklerinde yayılım olan hastaların görülme oranlarının arttığı emek verme oranlarıyla da yayınlandı. Taramalar azalınca, ileri evre hasta sayısı istatistiksel olarak anlamlı şekilde arttı. Meme kanserine bağlı ölüm oranlarında yüzde 8-10 tahmini artış oranı planlanıyor” dedi.
Prof. Dr. Eren, meme kanserinde erken teşhisin önemine dikkat çekerek, “Erken evrede yakalanırsa tedavisi yüzde 100’e yakın mümkün; fakat siz geç tanı alırsanız meydana getirilen ameliyat, verilecek olan ilaçlar bir ihtimal asla gerek yokken kemoterapi almanız gerekecek. O yüzden ne kadar erken gelirseniz sizin geleceğiniz, yaşam kaliteniz, memenizin korunması için oldukca yararlı olur. O yüzden erken evrede gelip taramaları aksatmamak oldukca mühim” diye konuştu.
‘KENDİNİZİ MUAYENE EDİN’
Prof. Dr. Serap Eren, meme kanserindeki artışın önüne geçebilmek için evde yapılabilecek muayenelerin bulunduğunu söyleyerek, “Her banyodan sonrasında kendilerini bir ayna karşısında alarak, bu aşamada kendinde bir kitle olup olmadığı, daha ilkin olan kitlelerde bir gelişme, koltuk altında eline gelen bir kitle, bir kızarıklık, bir çöküntü, meme başlangıcında içeri çöküklük şeklinde emareler olup olmadığı ya da her zamankinden değişik bir görüntü olup olmadığına dikkat etmesi gerekiyor. Ondan sonra kişiler uzanarak sırt üstü kendi kendilerini sağ ve sol meme karşılıklı olarak bakarak muayene edecekler; fakat bu muayene esnasında parmaklarının içine göğüslerini almak yerine meme çevresinde parmakları ile muayene etmeleri gerekir. Değişik bir kitle, oluşum hissederlerse beklemeden daha erken gelmelerini öneriyoruz” diye konuştu.
Prof. Dr. Eren, eskiden malum tek tedavi yönteminin kanserli bölgenin tamamının ameliyat ile alınması bulunduğunu söyleyerek, “Günümüzde bilhassa ilaç tedavilerinin ve radyoterapinin gelişmesi ile beraber güncel yaklaşımlar değişti ve buna bağlı olarak da artık memenin tamamının alınması gerekmeyebiliyor. Biz, hastaların memelerini koruyacak şekilde ilk planda uygun ise kitle boyutları ona bakılırsa yaklaşıyoruz. Hatta bazı yöntemlerle bir tek lenf nodlarından birkaç tanesini çıkararak da ameliyatı bitirebiliyoruz. Tüm lenf nodlarının hepsini de temizlemek gerekmeyebiliyor” dedi.
doğru bir uygulama