
Dünyada en oldukça görülen kanserler içinde en üst sıralarda olan meme kanserinin farkındalığına dikkat çekmek için ‘Ayna Karşısında 5 Dakika’ sloganı ile hayata geçirilen Pembe Ayna Projesi, pek oldukça etkinliğin bir arada olduğu festivale dönüştü. Meme Kanseri için düzenlenen Pembe Farkındalık Festivali’nde; A’dan Z’ye meme kanserinin anlatıldığı uzman hekim söyleşileri, kanserle mücadelede başarı hikâyeleri, sanatın iyileştirici gücü ve ‘Kendine iyi bak’ atölyeleri, sıhhatli beslenme önerileri ve tarifler, stant aktiviteleri, sürpriz eğlenceler ile yoga ve nefes terapisi katılımcılarla buluşturuldu.
Meme sağlığını iyi mi koruruz? Kendi kendine meme muayenesi iyi mi yapılır? Meme kanserinde güzel duyu yaklaşımlar söyleşisi; Prof. Dr. Fatih Aydoğan, Prof. Dr. S. Kerem Okutur, Prof. Dr. Halit Yılmaz, Doç. Dr. Kezban Nur Pilancı, Doç. Dr. Pelin Özgen, Op. Dr. Atilla Eyüboğlu, Dyt. Nihan Yakut’la beraber gerçekleştirildi. ‘Meme kanserinde kişiye hususi güncel tedaviler’ söyleşisi ise, Prof. Dr. Bülent Çitgez, Prof. Dr. Serkan Keskin, Uz. Psikolog Gizem Mine Çölümlü ve Uz. Dr. Özge Yıldırım’la katılımcılardan ilgi görmüş oldu.
“HEPİMİZ BİR AİLEYİZ, HASTALIĞI BİRİLİKTE ATLATACAĞIZ”
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Çitkez düzenlenen festivalin amacıyla ilgili aşağıdaki detayları paylaştı:
“Bildiğiniz suretiyle ekim ayı Dünya Sıhhat Örgütü tarafınca Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olarak belirlendi. Bu ayda meme kanseriyle ilgili bilinçlendirme seminerleri, etkinlikleri yapılıyor. Festivaldeki gayemiz hem daha ilkin meme kanseri olanları hem şu an bu hastalıktan tedavi olanları hem de bir ihtimal ileride bu hastalığa yakalanma durumu olanları hastalıkla ilgili bilgilendirmek, farkındalık yaratmak, onların yalnız olmadığını hepimizin bir aile bulunduğunu ve hastalığı beraber atlatacağımızı belirtmek.”
“HASTALIKTAN, HASTALIĞIN GETİRECEĞİ PSİKOLOJİK DURUMLARDAN KORKMAYIN”
Meme kanserine genç yaşta yakalanıp onu atlatmayı başaran Selay Akyel (28) ise kanser bulunduğunu anladığı ilk günü anlatarak, süreçle ilgili şu şekilde konuştu:
“Zor bir gündü, kabullenişi oldukça zor oldu fakat sonrasında ‘İyi ki erken fark etmişim’ dedim. 5 dakikalık bir muayene sonucu kanser olduğumu öğrendim. Erken tanı oldukça mühim, kesinlikle yaşam kurtarmış olur ve bu yolda daha kolay yürümenizi sağlar. İnsanlara bu hastalıktan, hastalığın getireceği ruhsal durumlardan korkmamalarını öneriyorum. Şundan dolayı o gücü kendinizde bulup yolu yürümeye başladığınızda gerisi geliyor. Kendimi fark ettiğim bir seyahat oldu o yüzden kimi zaman ‘İyi ki’ diyorum. Bu yönden bakmakta oldukça güzel oluyor. Etkinlik ise oldukça güzel geçiyor, insanların yüzleri gülüyor. Gülümsemek oldukça mühim, bu hastalığı gülümseyerek yendik. Kimisi şu an etken tedavi görüyor, kimisinin ufak evlatları var fakat asla mühim değil. Biz bayanlar oldukça kuvvetli varlıklarız, kendinizin kıymetini bilin, aynaya bakmış olduğunuzda kendinizle gurur duyun. Daima başarıya ulaşmış olmaya çalışıyoruz, bu hastalığın da üstesinden geliriz.”
“EN BÜYÜK PİŞMANLIK ‘NEDEN DAHA ÖNCE DOKTORA GİTMEDİM’ PİŞMALIĞIDIR”
Hastalığın oldukça zor bir hastalık bulunduğunu fakat insanoğlunun yalnız dışarıdan almış olduğu ilaçlara dayanmayarak düşünsel, içsel ve ruhsal olarak da iyileşeceğine inanması icap ettiğini söyleyen yaşam koçu Şeyda Coşkun Yeğin, böylelikle hastalığın önündeki büyük engellerden birinin kalkabileceğini belirtti. Her insana kontrole gitmeyi de öneren Yeğin, “Lütfen gidin ve görünün, bu tarz şeyleri dikkatsizlik etmeyin. Şundan dolayı en büyük pişmanlık ‘Niçin daha ilkin doktora gitmedim’ pişmanlığıdır. Bence ilkin bunu engellemeliyiz. Eğer kanser olduysak da elimizden geleni meydana getirecek, pes etmeyecek ve çözeceğiz. Hastalığın adı insanda gitme ve yok olma duygusunu uyandırıyor. Hep uçurumun kenarındaymışsın benzer biçimde geliyor. Fakat ben bunu anladım; asla o şekilde değil. Başta bu şekilde düşünülüyor fakat aslen o şekilde bir şey yok. Bu senin tamamen iç dünyanla ilgili bir şey. Sen en geçilmez yollardan bile geçebiliyorsun yeter ki inan ve iste.”
Etkinliğin kendisinde yoğun bir empati duygusu uyandırdığını belirten Yeğin, “Şundan dolayı yarın ne olacağımız belli değil ve her an bizim de başımıza gelebilir. Buradan şu şekilde bir netice çıkarıyorum; ‘Aynanın karşısında 5 dakika’. Bu Memorial Hastanesi’ne bu güzel projeden dolayı oldukça teşekkür ediyorum. Daha önceki etkinliklerle de onlarla çalışmıştım buraya da sevmiş olarak, gönüllü olarak geldim” dedi.
“BESLENMENİZE DİKKAT EDİN, MOTİVASYONUNUZU İSE ASLA DÜŞÜRMEYİN”
Şu an hala meme kanseri ile savaşım eden ve festivalin ona oldukça şey kattığını söyleyen Gülcehan Sancak (41) ise “2 yıl ilkin teşhis aldım. Bigün duştan sonrasında aynaya baktığımda kitlenin birden devasa bir halde bana baktığını gördüm. Aniden çıkmıştı, doktorlar da oldukça şaşırdı. Sonrasında biyopsi, muayene ve emarlardan sonrasında mayıs ayında teşhisim kondu. Bülent hocayla yollarımız kesişti, haziran ayında ameliyatımı oldum, kemoterapilerimi de aldım. Süreç oldukça güzel aşama kaydediyor, moralimi ve motivasyonumu hiçbir süre düşürmedim. Bu süreçten geçen arkadaşlarla da beslenmelerine dikkat etsinler, motivasyonlarını ise asla düşürmesinler” şeklinde konuştu.
KANSERLE MÜCADELEDE BAŞARI HİKÂYELERİ BU FESTİVALDE
Kanserle mücadelesini kazanan gerçek yaşam öykülerinin kahramanları olan, 11 yıl arayla kanserle tanışan ve iki kişilik bu sıkıntılı imtihanı başarıyla atlatan meşhur influencer çift Bahar ve Mehmetcan Karacan da meşhur oyuncu Zeynep Beşerler’in moderatörlüğünde kanser deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.
Meşhur yaşam koçu Şeyda Coşkun da kanser hastaları için motivasyon ve yoganın önemi ile ilgili kıymetli bilgiler aktardı. Söyleşinin arkasından kansere karşı tüm katılımcılarla beraber yoga etkinliği yapılmış oldu.
Yoruma kapalı.