Pişmemiş et hastalık saçıyor – Sağlık Haberleri

0

Endokrinoloji ve Metabolizma Klinik Hekimi Prof. Dr. Istek Yavuz, hayvanlarda görülen ve zoonoz olarak adlandırılan hastalıkların insanlara iyi pişmemiş, pişmeden et yada etin kesildiği yerlerden bulaşabileceğini belirterek, “Bundan dolayı kist hidatik, toksoplazma, brusella, tenya, şarbon hatta verem etlerden insanlara geçebilmektedir.” dedi.

KIRMIZI ETİ BİR ÖĞÜNDE 200 GRAMDAN FAZLA TÜKETMEYİN

Yavuz, bayram beslenmesine ilişkin yapmış olduğu açıklamada, Kurban Bayramı’nda şekerli besinlerin yanı sıra, et tüketiminde de mühim bir artış bulunduğunu açıkladı. Beslenme düzenindeki farklılaşma sonrasında ciddi sıhhat problemlerinin görülebileceğine işaret eden Yavuz, “Kurban Bayramı’nda koyun ve dana eti tüketilmektedir. Kırmızı et protein, yağ ve mineral içinde ne olduğu yüksek, mühim ve kıymetli bir gıda maddesidir. Ek olarak demir, çinko B12 benzer biçimde mineral ve vitaminler bakımından da zengindir. Et, kalorisi yüksek bir besindir. 100 gram kırmızı et ortalama 250-300 kalori enerji sağlar. Fazla oranda tüketilirse kilo alımı kaçınılmazdır.” dedi.

UYGUN MİKTARDA KARBONHİDRAT DA TÜKETİN

Yavuz, bir öğünde kişinin kilosuna gore 100-200 gramdan daha çok et tüketmesinin beslenme dengesini bozacağını vurgulayarak, şu şekilde devam etti: “Etin yanında sebze ve uygun oranda karbonhidrat tüketilerek dengeli beslenme sağlanabilir. Et düşük miktarlarda yenildiğinde bile süratli doyurma, uzun süre tok tutma özeliği olan bir besindir. Bundan dolayı acıkmadan bayram olmasını bahane ederek, zorlanarak sık öğünler halinde tüketilmemelidir. Ek olarak bayramda et tüketim miktarı ve sıklığı artmakta değişik pişirme yöntemleriyle oldukça çeşitli yemekler hazırlanmaktadır. Et, hazmı zor bir besindir ve midede uzun süre kalır. Bundan dolayı pişirme şekilleri önemlidir. Et pişirmede en yararlı yöntem haşlama ve ızgaradır. Kurban Bayramında en oldukça hazırlanan ve ikram edilen yiyecek et kavurmadır. Kavurma, etin düşük ateşte kızarması ve kendi suyunda pişmesine dayalı bir pişirme yöntemiyle hazırlanmış olur. Kavurma hazırlarken yağsız et tercih edilmelidir.”

“ETİN YANMADAN PİŞMESİ KANSER RİSKİ AÇISINDA ÖNEMLİDİR”

Prof. Dr. Yavuz, bayram yemeklerine tereyağı, kuyruk ve iç yağ benzer biçimde ek yağ katılmamasını önerdiklerini vurgulayarak, etin içindeki yağ ile pişirilmesi icap ettiğini söylemiş oldu. Yavuz, “Etin yanmadan pişmesi kanser riski açısında da önemlidir. Devasa yükseklikte ısıda kömürleşerek pişirilmiş yada kızartılmış etlerde kanserojen maddelerin oluşumu artar, gıda, mineral kaybı olur. Etler yüksek ısıda ateşe oldukça yakın olacak şekilde pişirilememelidir. Izgara ve mangalda et pişirilirken, ateşle mesafe, eti yakmayacak, karartmayacak düzeyde olmalıdır.” diye konuştu. Eti yakmamanın yanında iyi pişirmenin de mühim bir nokta olduğuna değinen Yavuz, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Hayvanlarda görülen ve zoonoz olarak adlandırılan hastalıklar insanlara iyi pişmemiş, pişmeden et yada etin kesildiği yerlerden bulaşabilmektedir. Bundan dolayı kist hidatik, toksoplazma, brusella, tenya, şarbon hatta verem etlerden insanlara geçebilmektedir. Etlerin eldivenle kesilip ayrılması ve etin üstünde kesildiği yüzeyin sabunlu suyla iyice yıkanarak temizlenmesi gerektiği akılda tutulmalıdır. Bilhassa gebelerin çıplak elle, eldiven olmadan ete dokunmaları bulaşıcı hastalıklar açısından oldukça risklidir.”

“BAYRAMDA SINIRSIZ YEMEK, SONRASINDA CİDDİ SORUNLARA SEBEP OLUR”

Prof. Dr. Istek Yavuz, diyabet, gerilim, kalp yetmezliği tanısı bulunan kişilerin bayram sebebiyle hastalıklarını unutmamaları gerektiğine dikkati çekerek, “Bir, iki günlük sınırsız yiyecek bayram sonrası dönemde toparlanması zor sıhhat problemlerine yol açabilir.” dedi. Yağlı etlerin doymuş yağ içinde ne olduğunun daha yüksek olması sebebiyle, kalp-damar hastalığı, diyabet ve yüksek gerilim benzer biçimde sıhhat sorunları olanların bayramda bu hususa dikkat ederek, yağsız et tüketmelerini öneren Yavuz, şunları kaydetti: “Bu sıhhat sorunları olan kişiler yağsız yada azca yağlı etleri tercih etmelerinin yanı sıra, bunu kısıtlı miktarlarda haşlanmış yada ızgara edilmiş şekilde tüketmeliler. Etleri kızartmadan uzak durmalıdırlar. Artan et tüketimi sebebiyle bilhassa, karaciğer ve diyabet hastalarının kanda ürik asit düzeyleri yükselebilir. Artmış ürik asit düzeyi bilhassa ayak başparmağında şiddetli ağrı, şişlikle kendini belli eden gut hastalığına yol açabilir. Özetle bayram süresince öğün sayısı artırılmayarak bir öğünde 100-200 gramdan fazla et tüketilmemelidir. Yağsız et kullanarak etler haşlama yada ızgara pişirme yöntemiyle hazırlanmalıdır. Ek olarak etin yanında ne olursa olsun bolca sebze ve uygun oranda bulgur, kepekli makarna, tam buğday undan yapılmış ekmek benzer biçimde karbonhidrat içeren gıda tüketmekte yarar vardır.”

AYRAN VE CACIK TERCİH EDİN

Yavuz, bu zamanda de gazlı içecekler yerine ayran, cacık benzer biçimde ürünlerin tercih edilmesi icap ettiğini dile getirerek, şeker ve tatlılardan uzak durularak gelen misafirlere de tatlı yerine kurutulmuş yada kabuklu taze meyve ikram edilmesini önerdi. Günde 6-7 bardak su tüketilmesini, çaya şeker atılmamasını tavsiye eden Yavuz, malum bir kronik hastalığı olanların bayram sürecini beslenme düzenlerini bozmadan, kullanılan ilaçlarını aksatılmadan geçirmeleri icap ettiğini sözlerine ekledi.

Cevap bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası