
Son yıllarda erkeklerde kansere bağlı ölümlerin mühim bir sebebi olan prostat kanseri tedavisinde tüm dünyada kullanımı hızla artan radyoaktif ilaçlar (radyofarmasötikler) vatanımızda de Nükleer Onkoloji ve Teranostik alanında özelleşmiş Nükleer Tıp bölümlerinde hastaların tedavisi için kullanılmaktadır. Bilhassa alternatif tedavilere cevap alınamayan ileri evre prostat kanseri tedavisinde radyoaktif ilaç kullanımının onaylanması bu alanda çalışan hekimlerin ve hastaların tedaviye olan ilgisini artırmıştır.
Öteki tedavilerden farkı nedir?
Son yıllarda prostat kanseri tedavisinde araştırmacıların ilgi odağı haline gelen ve kanser hücrelerini hedef alan akıllı radyoaktif ilaçlar Nükleer Tıp alanında uzun senelerdir başta tiroid kanseri ve nöroendokrin kanserler olmak suretiyle değişik kanser türlerinde kullanılmaktadır.
Radyoaktif ilaçlar kanser hücrelerin yüzeylerinde bulunan değişik hedeflere (reseptör ve proteinlere) bağlanma özelliği taşırlar. Bu özellikleri yardımıyla insan vücuduna enjekte edildiklerinde direkt kanser hücrelerini hedef almakta ve bu hücreleri ışınlayarak ortadan kaldırmaktadırlar. Teranostik adını verdiğimiz bu yaklaşımda radyoaktif ilaçlar tedavi öncesi kanser hücresinin doğru bir halde hedeflendiğinin ortaya konması için görüntüleme amacıyla da kullanılmaktadır.
Güncel onkolojik tedavilerin temel hedefi olan bu yaklaşımla radyoaktif ilaçları kullanarak “tedavi ettiğimizi görebilir ve gördüğümüzü tedavi edebiliriz”. Nükleer Onkolojide radyoaktif ilaçların kullanımı ile hastaya ve hastalığa özgü kişiselleştirilmiş bir ışınım tedavisi ile kanser hücresinde maksimum tedavi edici tesir oluşturulurken vücudun sıhhatli dokularında radyasyonun zararı dokunan tesirleri en düşük seviyeye indirilmektedir. Tedavi öncesi pozitron emisyon tomografisi (PET-BT) ve kanser tipine özgü radyoaktif ilaçlar kullanılarak meydana getirilen görüntüleme ile tedavi etkinliğinin öngörülebilmesi bu tedavileri kemoterapi ve radyoterapi benzer biçimde öteki kanser tedavi şekillerinden ayıran en mühim özelliğidir.
Prostat kanserinde PSMA adı verilen ve prostat kanseri hücrelerinde yoğun olarak bulunan bir protein kullanılarak hastalığın tüm vücuttaki yayılımı Galyum-68 PSMA PET-BT görüntüleme sistemleri ile görüntülenmekte ve görüntüleme sonucunda kanser yayılımı tespit edilen hastalar aynı şekilde PSMA proteinini hedef alan radyoaktif ilaçlar ile tedavi edilebilmektedir.
Prostat kanserinin tedavisindeki kullanılan radyoaktif yöntemler nedir?
Prostat kanserinde kullandığımız radyoaktif ilaçlar içinde; PSMA proteinini hedefleyen Lutesyum ve Aktinyum tedavileri ile prostat kanserine bağlı kemik metastazlarında kalsiyuma benzer yapısıyla kemik icra eden hücreleri hedefleyen radyum tedavileri sayılabilir.
“Lutesyum-177 PSMA” ile “Aktinyum-225 PSMA” tedavileri tüm vücuda yayılmış ve öteki tedavilere dirençli hale gelmiş prostat kanseri tedavisinde kullanılmaktadır. Prostat kanserinin tedavisi zorluk derecesi yüksek bu aşamasında Lutesyum-177 PSMA ile Aktinyum-225 PSMA tedavileri kanserin boyutunu ve ilerlemesini azaltmayı, semptomları hafifletmeyi ve bunu yaparken yaşam standardını korumayı yada iyileştirmeyi amaçlar.
Standart tedavilere cevap vermeyen ve Ga-68 PSMA PET-BT görüntülemede kanser hücrelerinin PSMA pozitifliği gösterilmiş 800 hasta üstünde yapılmış bir klinik çalışmada Lu-177 PSMA tedavisinin ortalama hastaların yüzde 38’inde ölüm riskini azalttığı, yüzde 60’ında hastalığın ilerlemesini durdurduğu gösterilmiştir. Bu başarıya ulaşmış klinik sonuçlar sebebiyle de günümüzde ileri evre prostat kanseri tedavisinde kabul gören bir tedavi seçeneği olmuştur.
Prostat kanserinin bir tek kemiğe yayılmış olduğu hastalarda ise Radyum-223 tedavisi alternatif bir tedavi seçeneğidir. Kemik metastazı olan hastalarda, kemikteki kanser hücreleri bu bölgede kemik yapımı arttığı için düzgüsel hücrelerden daha çok kalsiyum kullanırlar. Bundan dolayı radyum radyoaktif ilaç olarak hastaya verildiğinde, kalsiyuma benzer kimyasal özelliklere haiz olması sebebi ile sıhhatli hücreler yerine, kemikteki kanserli hücrelere giderek bağlanır. Bu mekanizma yardımıyla, kanser hücrelerini seçici olarak ışınlayarak ortadan kaldırır. Radyum-223 tedavisi ileri evre prostat kanseri tedavisinde öteki tedaviler ile (mesela hormon tedavileri benzer biçimde) eş zamanlı olarak da kullanılabilmektedir. Kemiğe yayılmış hormon dirençli prostat kanser emaresi gösteren 809 adam hasta üstünde meydana getirilen araştırmada radyum 223 tedavisinin hastalarda yaşam süresini uzattığı ve yan etkilerinin oldukça azca olduğu gözlenmiştir.
İleri yaşta değişik sıhhat sorunları da olan ve bundan dolayı alternatif tedavi şekillerinin uygulanamadığı ya da bu tedavilere cevap vermeyen ileri evre prostat kanseri tedavisinde radyoaktif ilaçlar hastaların yaşam süresini ve standardını artırmaktadır.
Yoruma kapalı.