Yönetici Samet Aybaba’nın annesi Pakize Aybaba’ya yaşı ve bağışıklık sisteminin tetiklediği pemfigoid göz hastalığı teşhisi kondu. Sol gözüyle hiç görmeyen ve sağ gözüyle sadece ışığı algılayabilen Aybaba, daha önce katarakt ve retina ameliyatı geçirmiş, sağ gözüne de yapay kornea ameliyatı olmuştu. Geçirdiği ameliyatların ardından gözleri açıldıktan sadece bir ay sonra tekrar kapanan Aybaba, 4 yıldır hiçbir şey göremiyor. Hayatının son yıllarında aile bireylerini görmek istediğini belirten Pakize Aybaba, son çare olarak göz doktoru Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu’na ulaştı. Bu hastalarda nakil ameliyatlarının başarı şansının olmadığını belirten Prof. Dr. Kubaloğlu, özel izinle gerçekleştirdiği keratoprotez ameliyatı ile Aybaba’nın çevresindeki nesneleri ayırt edebilecek kadar görüş sahibi olmasını sağladı. Yaklaşık bir ay önce ameliyat olan Aybaba, yaşa bağlı makula dejenerasyonu nedeniyle yüzde 5 görme oranına ulaştı.
“KERATOPROTEZ BİZİM İÇİN SON SEÇİM”
Keratoprotezin bilinen kornea nakli ameliyatlarının başarısız olduğu durumlarda yapılan yapay kornea nakli ameliyatı olduğunu belirten Prof. . Bu tür hastalıklarda doku kabul edilmediği için hasta kornea naklinden hiçbir fayda görmez. Keratoprotez hastanın hiç göremediği durumlarda ve özellikle tek gözle görme ihtimalinin olduğu durumlarda bizim için son seçenektir.
“ÖZEL İZİN ALDIK”
Pakize Aybaba’nın özel bir hastalığı olduğunu belirten Prof. göz beyaz bir örtü ile kaplıdır. Yani bu bağışıklık sistemi tarafından tetiklenen immünolojik bir hastalıktır. Bu hastalarda nakil operasyonlarının başarı şansı yoktur. Bu nedenle, körlük kaçınılmaz olarak bir sonuç haline gelir. Bu hasta daha önce katarakt ve retina ameliyatları geçirmişti. Yapay kornea yapıldı. Bu yapay korneadan sonra olumlu bir sonuç alamayınca son çare olarak keratoprotezin son şekli olan tip 2 modelini yani Boston keratoprotez dediğimiz yöntemi kullanıyoruz. Burada tip 2 model diğer tip 1 modelden farklı olarak kornea dokusu içerisine yerleştirilerek hastaya kornea nakli gibi gerçekleştirilir. Kornea nakli sonrası palpebral fissüre bu protezi sabitleyip palpebral fissürü kapatıyoruz. Böylece gözün yanı palpebral boşluk haline gelir. Bildiğim kadarıyla bu protez Türkiye’de ilk kez yapılıyor, Sağlık Bakanlığı’ndan ve Bilim Kurulu’ndan özel izin aldık. Sağlık Bakanlığı muayene sonrası onay verdi ve Harvard Üniversitesi’ne protez göz siparişi verdik. Çünkü Avrupa’da bu protezin kullanım izni henüz alınmadı. Amerika ve Hindistan gibi ülkeler de var. Türkiye’de bu yetkilendirme hasta bazında alınıyor” dedi.
“HAYATININ SON GÜNLERİNDE ÇOCUKLARINI VE ALANLARINI GÖRMEK İSTEDİ”
Hastanın yaşı nedeniyle operasyonun lokal anestezi altında gerçekleştirildiğini belirten Prof. Dr. Kubaloğlu, süreci şöyle anlattı:
“Ameliyat sırasında hastanın göz boşluğunu yeniden yapılandırıp göz kapaklarını serbestleştirdikten sonra bu protezi yerleştirdik. Yerleştirdiğimizde hastanın gözünde silikon olduğu ve önceki ameliyatlardan dolayı göz içi kanaması olduğu görüldü. Kanama olduğu görüldüğünde retina doktorları müdahale etti ve vitrektomi adı verilen bir operasyonla hasta temizlendi. Ameliyat bitiminde tekrar göze dokunmayacağımız için ve glokom (tansiyon) öyküsü olduğu için tansiyon ölçen yapay bir cihaz yerleştirdik ve ameliyatımızı bu şekilde sonlandırdık. Özellikle hayatının son günlerinde ailesini, çocuklarını ve torunlarını görmek istiyordu. Umarım hayatının geri kalanında böyle kalır.”
“HİÇBİR ŞEYİ GÖRMEDİĞİNİ AÇIKÇA İFADE ETMİŞTİR”
Hastanın operasyondan önce sadece ışığı fark ettiğini belirten Prof. Kubalog, “Yani bu durumda yüzde 100 gören bir hasta varsa potansiyelinin yüzde 100’üne alışabilecek durumda. Ancak hastamızın yaşı gereği hastalığı elverdiğince %10-20 civarında görme yeteneği vardır. Hastamız artık evini görebiliyor ve yemek yerken daha önce hiçbir şey görmediğini ve neredeyse hiç yemek yiyemediğini ifade etti. Artık plakasını, torunlarını, evin çadırını ve evin detaylarını görebildiğini söyledi. Bazen eline bakar ve tırnaklarının doğasından bahseder. Onun için çok şey ifade ediyor” dedi.
AYBABA: MÜKEMMEL BİR DOKTOR
94 yaşındaki Pakize Aybaba, “Daha önceki ameliyatlarımda ilk defa bir açıklık vardı ama 1 ay sonra kapandı. Onu 3-4 yıldır görmüyorum. Şimdi çok iyi görüyorum. Sabahları özellikle ışıltılı ve güzeldir. Köpekler var, onları da yürürken görüyorum. Doktoruma çok teşekkürler. En azından şimdi görüyorum çok şükür. Gelecekte daha da iyi olacak. Artık kitap okuyabilir, her şeyi yapabilirim. Hayatım daha huzurlu olacak” dedi.