Öğr. Gör. Esra Tavukçu, sıhhatli bir gebelik süreci için gebelik öncesi ve esnasında dikkat edilmesi ihtiyaç duyulan noktalar hakkında mühim değerlendirmelerde bulunmuş oldu, tavsiyeler paylaştı.
Bakım gebelik öncesinde başlatılmalı
Her kadının sıhhatli bir gebelik geçirmek ve sıhhatli bir bebek dünyaya getirmek istediğini belirten Öğr. Gör. Esra Tavukçu, “Sıhhatli bir gebelik, doğum ve doğum sonu süreç için doğum öncesi bakımın gebelik öncesi dönemde başlatılması gerekiyor. Bayanlar gebeliklerinin farkına varıp ilk gebelik kontrolüne gelinceye kadar organogenezis kısaca anne karnındaki bebekte organ gelişimi süreci tamamlanmış oluyor. Başka bir deyişle, gebelik öncesi riskler saptanmamış, sakatlıkların ve kalıcı hastalıkların önlenmesi için geç kalınmış, müdahale fırsatları kaçırılmış oluyor.” dedi.
Negatif etkisinde bırakır mühim oranda azaltılıyor
Gebelik öncesinde müdahale edilmiş olduğu takdirde gebelikteki müdahalelere kıyasla kronik hastalıkların, zararı dokunan alışkanlıkların ve enfeksiyonların bebek üstünde yarattığı negatif etkilerin mühim oranda azaldığını vurgulayan Öğr. Gör. Esra Tavukçu, “Bu yüzden tüm bu negatif neticeleri önlemek, anne ve çocuk sağlığını yükseltmek için gebelik planlayan tüm çiftlerin prekonsepsiyonel bakım olarak ifade ettiğimiz gebelik öncesi bakımı almaları büyük ehemmiyet arz taşıyor. Prekonsepsiyonel bakım kapsamında çiftler beslenme, gebeliğin erken döneminde ilaç kullanımı, ışınım maruziyeti, aile hikayesi ve genetik risk, teratojenlere maruz kalma durumu, sigara ve madde kullanımı, aşılanma, yüksek riskli davranışlar ve çevresel etmenler ile ilgili parametreler doğrultusunda değerlendirilerek gebelik öncesinde lüzumlu önlemleri alma şansına ulaşırlar.” diye konuştu.
Gebelikte beslenme ve egzersize ehemmiyet verilmeli
Beslenmenin gebelik öncesi ve sonrası dönemde son aşama mühim bir mevzu olduğuna dikkat çeken Tavukçu, “Hanımlarda beslenme yetersizliği anne ölümlerinin yüzde 20’sinde etkiliyken, ölü doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek erken doğum için mühim bir risk faktörüdür. Sıhhatli bir gebelik için anne adaylarının kafi ve dengeli beslenme alışkanlığı kazanmaları gerekiyor. Bu alışkanlığın da gebelik öncesi dönemden başlaması oldukça mühim. Gebelikte meydana getirilen egzersizlerin ise gebeliğe bağlı şeker hastalığı görülme oranlarında azalma, sezaryen doğum ve müdahaleli vajinal doğum oranlarında azalma ile ilişkili bulunmuş olduğu biliniyor. Bu doğrultuda gebelik planlayan hanımefendilere haftada 5 gün, günde minimum 30 dakika orta ritmde egzersiz yapmaları öneriliyor.” ifadelerini kullandı.
Sigara ve alkole gebelik öncesinde veda edilmeli
Tavukçu, ‘Gebelikteki sigara kullanımının anne karnındaki bebekte gelişme geriliği, düşük doğum ağırlıklı bebek, erken doğum, ölü doğum, plasental bozukluklar ve dış gebelik ile ilişkili olduğu biliniyor’ dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti:
“Baba adayının sigara kullanımı ise sperm standardını negatif etkiliyor. Alkol bilinmiş olduğu şeklinde teratojenik kısaca anne karnındaki bebekte anomalilere yol açan bir maddedir. Gebelik öncesi dönemde alkol tüketiminin üreme hücreleri üstüne negatif tesir yarattığı ve konjenital kalp defekt riskini üç kat arttırdığı biliniyor. Gebelikte alınan alkolün ise gebeliğin ilk üç ayında gebelik kayıplarına niçin olduğu, daha sonraki aylarda ise erken doğum riskini artırdığı ve santral sinir sistemi gelişimini etkileyerek zeka geriliğine niçin olduğu belirtiliyor. Bu yüzden sigara, alkol ve öteki madde kullanımı olan anne ve baba adaylarının bu alışkanlıklarını gebelik öncesi dönemde bırakmış olmaları gerekiyor.”
Tetkikler ile riskler tespit edilebiliyor
Hamile kalmak isteyen hanımefendilerin minimum üç ay öncesinde bir sıhhat profosyonelinden danışmanlık ve bakım hizmeti alması icap ettiğini ifade eden Üsküdar Üniversitesi Sıhhat Bilimleri Fakültesi Ebelik Kısmı Öğr. Gör. Esra Tavukçu, “Detaylı hasta hikayesi, genel muayene ve tetkikler ile gebelik açısından riskler tespit edilmeli” dedi ve bu doğrultuda meydana getirilen kontroller esnasında hanımlarda uygulanan tetkikleri şu şekilde sıraladı:
– Geçmiş hikayesi
– Fizyolojik Muayene: Fizik Muayene ile kadının dirimsel bulguları (nabız, solunum, ateş gerilim) , boy-kilo durumu değerlendirilir. Fizyolojik postürü, cilt, göz muayenesi, ele gelen kitle vb. değerlendirilir. Meme muayenesi yapılır. Rahim ve yumurtalıklar USG ile denetim edilir. Gerekirse EKG muayeneye eklenmiş olur.
– Laboratuvar Bulguları: Tam kan testi (Hemogram), kan grubu tayini, tam idrar testi, açlık kan şekeri, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, kanama profili (kanama ve pıhtılaşma zamanları, APTT, PTT, fibrinojen), Hepatit B, Hepatit C, HIV testleri, TSH, TORCH testi (Toxoplazma, Rubella, CMV, Herpes) enfeksiyonları araştırılır.
– PAP Smear testi: Pap smear serviks kanseri taramasında standart olarak kullanılıyor. Kontrol, servikal kanseri erken dönemde belirlemekle beraber klamidya ve trikomanas şeklinde cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların da tespitin de kullanılmaktadır ve gebelik planlayan hanımlarda kesinlikle yapılması gerekiyor.
– Tekrarlayan düşük hikayesi var ise genetik incelemesi yapılır.