Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, toplumsal medyayla birlikte alışkanlıkların ve yaşam şeklinin değiştiğini belirterek şunları söylemiş oldu:
“Günümüzde iletişime geçmek hem fazlaca kolay hem de fazlaca zor. Kişiler iletişime geçme ve sosyalleşme ihtiyacını gidermek için toplumsal medyanın bu kadar yaygın kullanılmadığı dönemde emek harcayarak sosyalleşiyordu. Kişiler arkadaşları ile buluşmak için ilkin hazırlanıyordu, sonrasında belli bir mesafe yol gidiyordu, arkasından anlatacağı mevzuları zihninde oluşturup paylaşım yapıyordu.
Hususi günler ve hususi anlamış olur paylaşılıyor
Fakat toplumsal medyanın yaygın kullanımı ile birlikte insanoğlu hayatındaki en mühim vakaları kısa sürede fazlaca kişiyle paylaşma olanağına haiz oluyor. Bu hususi günler evlilik, evlilik yıldönümü, doğum günü ya da ölüm yıldönümü olabilir. Bu hususi günleri, kısa bir görüntü ile büyük bir mecraya duyurabiliyor. Bu şekilde alınan beğeniler ve emojiler sözlü iletişimin önüne geçebiliyor. Duygu ifadesinde beğenilerin yeri ne yazık ki olmuyor. Kişiler hususi günlerinde dostlarını ve sevdiklerini yanlarında görmek istiyor.”
Hususi günde yalnız kalmak, yalnız hissettiriyor
Toplumsal medyada fazlaca popüler olan bir kişinin hususi bir gününde kendi kendine kalmasının kişiye yalnız hissettiridiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Yalnız hisseden bir şahıs zaman içinde kendini değersiz hissedebiliyor ve bu içe kapanmasına sebebiyet veriyor. Kişilik algısı düşen, zayıf ego gücüne haiz olan bir şahıs haline dönüşebiliyor. Eğer kişinin ruhsal dayanıklılığı düşük ise de etkilenmemesi ne yazık ki mümkün olmuyor.” dedi.
Yeteri ve gereği kadar olmayan kullanım bağımlılığa yol açıyor!
“‘Yeteri kadar gereği kadar’ ilkesi psikiyatrinin eğer olmazsa olmazlarındandır” diyen Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Yeteri ve gereği kadar olmayan bir toplumsal medya kullanımı bağımlılığa yol açabilir. Kişiler işinden, okulundan, kendi hayatından verip işlevselliğini kaybedecek durumda toplumsal medya kullanıyor olabilirler. Toplumsal medyadan uzaklaştıklarında kendilerini boşlukta hissediyor olabilirler. Şahıs fark etmeden bağımlı olmuş olabilir.” uyarısında bulunmuş oldu.
Gençlerde gövde algısı bozukluğu ortaya çıkabilir
Toplumsal medya kullanımının ergenleri de etkilediğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, şunları söylemiş oldu:
“Bilhassa gençlerde ‘gövde algısı bozukluğu’ oluşabilir. Gençler toplumsal medyada görmüş olduğu muhteşem ciltlere, fazlaca zayıf olmaya, fazlaca pahalı giyinmek şeklinde değişik değişik başlıklara özenebilirler. Bu şekilde bir durum olduğunda ise kişinin kendi bedenine dair beğenmeme, iyi hissetmeme şeklinde emareleri oluşabilir. Yeme alışkanlıklarında bozulmalar olabilir. Yeterinden fazla spor ve gövde ile uğraşma oluşabilir. Yeme bozukluğu psikiyatrinin tedavi edilmesi en sıkıntılı olan hastalıklarındandır.”
Bu sonuçlar ortaya çıkabilir!
Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, bilinçsiz toplumsal medya kullanımının yalnızlık hissettirmenin yanı sıra üç mühim sonuca yol açabileceğini altını çizdi:
Toplumsal medya kişiyi depresyona sokabilir.
Toplumsal medya kişiyi bağımlı yapabilir.
Toplumsal medya kişide yeme bozukluğuna yol açabilir.
Uzman yardımı alabilirsiniz
Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Eğer yukarıda bahsedilen durumları yaşadığınızı hissediyorsanız ve toplumsal medyanın sizi yalnızlaştırdığını düşünüyorsanız kesinlikle bir ruh sağlığı uzmanı ile paylaşınız. Depresyon, bağımlılık, yeme bozukluğu tedavisi olan psikiyatrik hastalıklardır. Fakat mühim olan doğru zamanda müdahaledir.” tavsiyesinde bulunmuş oldu.
Admin harika