
Yeni doğan bebekleri hastanede taburcu etmeden ilk 72 saatte tarama testine doğal olarak tuttuklarını ifade eden Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi Uzmanı Dr. Heybet Tüzün, bin doğumdan 3’ünde işitme engeli vakasının tespit edildiğini söylemiş oldu. Her yeni doğan bebeğe 72 saat içinde ilk taramayı yaptıktan sonrasında eğer risk var ise ve tarama programından geçse dahi yeniden bir referans merkezine gönderip takiplere devam ettiklerini belirten Tüzün, “Risk yoksa eğer bebek ilk taramadan geçiyorsa herhangi bir programa doğal olarak tutmuyoruz. Risk var ise ve ilk taramadan kalmışsa biz ikinci taramayı 15’inci güne kadar tamamlamaya çalışıyoruz. Eğer o taramadan da geçmezse 30’uncu güne kadar 3’üncü taramayı yapmış olup referans merkezine gönderiyoruz” dedi.
Bilhassa yapısal anomali bebeklerin genetik işitme kaybı olarak doğduğuna dikkat çeken Tüzün, “Yoğun bakımda uzun soluklu yatış gerektiren bilhassa sarılık seviyesi yüksek olan, bin 500 gramın altında doğan bebekler ve ailede işitme kaybıyla doğan bebeklerimiz de olabiliyor. Bizim verdiğimiz bazı ilaçlar kulak için işitme kaybı yapabilir. Buna yol açan ilaçları kullananlara işitme tarama testi kontrolünü yapmalarını öneriyoruz” ifadelerini kullandı.
“Eğitim çağındaki ufaklıklara işitme tarama testi yapılmasında yarar var”
İşitme kaybının hemen sonra da çeşitli hastalık ve travma sonrası ortaya çıktığına vurgu meydana getiren Tüzün, “Doğuştan gelen bir hastalık olmadan da insanlarda travma sonrası ve değişik hastalık gruplarına bağlı işitme kaybı olabilir. O yüzden bu hastalığı geçiren evlatları işitme taramasından yeniden geçirip uygun birime yönlendiriyoruz. Öte taraftan ufaklıklara eğitim çağlarında tarama yapılmasında yarar bulunduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Uzmanı Dr. Tayyar Kılıç ise, yeni doğan bebeklerin işitme testinden sonrasında uygulanan tedaviyle düzgüsel yaşamına devam edebileceğini söylemiş oldu. Kılıç, “Yeni doğan tüm bebeklere işitme taraması yapıyoruz. İşitme taramasında bebek kaldıysa işitme kaybının seviyesini kesinlikle değerlendirmek gerekiyor. Bunun için daha ileri tetkikler yapıyoruz. İlk ilkin muayene yapmış olup hemen sonra bera testi yapıyoruz. Bu testlerde hafifçe, orta ve ağır işitme kayıpları olabilir. Hafifçe ve orta işitme kayıplarında bir süre işitme aleti tavsiye ederiz. Fakat ileri aşama şu demek oluyor ki ağır işitme kayıplarında implant tedavisi mevcut” dedi.
Erken tedavinin önemine değinen Kılıç, “Bazı hastalara koklear implantasyon yapılabilir. Bundan dolayı erken tedavi oldukça önemlidir. Bu sebeple belli bir yaştan sonrasında implant şansı da kalmıyor. 4 yaşından sonrasında dil gelişimi kapanmış olduğu için konuşma şansı da kalmıyor. Onun için erken tanı işitme cihazını kullanma şansını kazanmış olup tedavi sürecine katkı sağlar. Geç tanılarda çocuğun konuşma şansı kalmıyor. Bunun için erken tanı oldukça mühim” ifadelerini kullandı.
Yoruma kapalı.