“Üfürümü olan çocukta hızlı kalp atışı ihmal edilmemeli”

0

Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Doç. Dr. Fikri Demir, bebek ve çocuklarda görülen üfürüm ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Doç. Dr Fikri Demir, “Yenidoğan döneminden 18 yaşına kadar her yaştan çocuğun yaklaşık yüzde 30-40’ında üfürüm duyulabiliyor. Daha çok okul öncesi dönemde görülebiliyor” dedi.

KALP HASTALIĞINDA MURUD DUYULABİLİR

Doç. Dr. Demir, üfürümün nedenlerini şöyle açıkladı:

“Kalbimiz en aktif organımızdır. Düzenli olarak kasılarak vücudumuza kan pompalar. Doğuştan veya sonradan kalp hastalığı olan çocuklarda kalp deliklerine ve kapakçık bozukluklarına bağlı olarak kanın akış yolları ve akış hızı değişir. Bunun sonucunda kalp odacıkları arasındaki basınç farkından dolayı patolojik (anormal) üfürümler oluşur. Bazı sağlıklı çocuklarda, kalbin pompalama hareketi sırasında kas liflerinden kan akışına bağlı olarak hafif bir üfürüm de duyulabilir. Ateş, kansızlık, tiroid hormonu fazlalığı gibi durumlarda üfürümlerin şiddeti artar ve duyulması kolaylaşır.

Mırıldanmaların çoğu masum olabilir

Üfürümün kalp hastalığı değil, hastalıktan kaynaklanan bir ses (muayene bulgusu) olduğunu vurgulayan Doç. Demir, “VSD, ASD, PDA, fallot tetralojisi gibi doğuştan kalp hastalıklarında ve kalp romatizması, mitral kapak prolapsusu, kapak yetersizliği gibi edinsel kalp hastalıklarında üfürüm duyulabilir. Bununla birlikte, üfürümlü çoğu çocuğun kalp muayenesi normaldir. Bir üfürüm duyan ancak muayenede normal bulunan bu tür çocukların üfürümlerine masum üfürüm denir.

HIZLI NEFES ALIMI GÖREBİLİRSİNİZ

Doç. Dr. Demir, üfürümde görülen belirtilerle ilgili şu bilgileri paylaştı:

“Semptomlar üfürüme neden olan hastalığa göre değişir. Kalp hastalığı ve buna bağlı üfürüm olan çocuklarda, hızlı kalp atışı, ellerde kalp atışı hissi, hızlı nefes alma, nefes almada zorluk, hırıltı, emerken yorgunluk, uzun süre emememe, özellikle alında soğuk ter, göz kapaklarında ve kalçalarda şişme, Yetersiz kilo alamama, sık akciğer enfeksiyonları, göğüs ağrısı, emememe ve enerji tüketimini artırma nedeniyle morarma ve bayılma gibi belirtiler görülebilir. Bu bulgular göz önünde bulundurulduğunda aileler zaman kaybetmeden pediatrik kardiyoloji uzmanlarına başvurmalıdır. Ancak sağlıklı çocuklarda da üfürüm saptanabilir. Üfürümlü sağlıklı çocukların çoğunda kalp hastalığı yoktur. Bu çocuklar genellikle kalp dışı nedenlerle muayene sırasında üfürüm duyulduğu için çocuk kardiyologlarına yönlendirilirler. Unutulmamalıdır ki herhangi bir belirti göstermeyen ve dinlediğinde üfürüm duymayan çocuklarda kalp hastalığı nadiren tespit edilebilir.

EKOKARDİYOGRAFİ TANIDA ÖNEMLİDİR

Teşhis sürecinden bahseden Doç. Dr Demir, “Çocuğun üfürüme ek olarak halsizlik, nefes darlığı ve morarma gibi ek şikayetleri varsa; Üfürümün şiddeti ve kalp bölgesinde duyulan üfürümün masum mu yoksa hastalığa bağlı bir üfürüm mü olduğu hakkında fikir verir. Masum üfürümler ile hastalığa bağlı üfürümler arasındaki kesin ayrım, pediatrik kardiyoloji uzmanları tarafından yapılan kardiyak ultrason olarak tanımlanabilecek ekokardiyografi (ECHO) ile yapılır. Ekokardiyografi ayrıca anormal üfürümlerin hangi hastalıktan geldiğini anlamamızı sağlar. Kompleks konjenital kalp hastalığının tanı ve tedavisinde bazen kardiyak kateterizasyon ve anjiyografi kullanıyoruz.

KALP İLE İLGİLİ HASTALIKLARA DİKKAT

Hangi pufların tehlikeli olabileceğini anlatan Doç. Doktor Demir şunları söyledi:

“Burada üfürümden çok üfürüme neden olan hastalığın tehlikesinden bahsetmek doğru olur. Doğuştan ve sonradan oluşan kalp hastalıklarının çoğu günümüzde tedavi edilebilmektedir. Ancak ileri derecede morarma ve kalp yetmezliğine kadar ilerleyen ya da tam AV blok gibi önemli ritim bozukluklarına yol açan siyanotik doğumsal kalp hastalıklarının bir kısmının daha tehlikeli olduğu söylenebilir. Kalbin sol karıncığı ve aortasının küçüklüğü ile karakterize hipoplastik sol kalp sendromu, tek ventrikül onarımı gerektiren doğumsal kalp kusurları ve kalpten çıkan büyük damarların ters dönmesi ile karakterize transpozisyon bu hastalıklardan bazılarıdır. Ancak tedavisi nispeten kolay olan doğumsal kalp hastalığı, yaşamın ilk birkaç gününde fark edilmeden geçer ve bebeğin genel durumunun bozulmasına yol açarsa ya da ameliyatla kan akışını artırmak için oluşturulan damar bağlantıları tıkanırsa tehlikeli olabilir. . Bu durumların örnekleri, kalp kapakçıklarının veya vasküler stenozun olmaması ile karakterize edilen aort atrezisi, pulmoner atrezi ve kritik aort koarktasyonudur.

TEDAVİSİ ÇOK SEBEP OLDUĞU HASTALIĞA GÖRE DEĞİŞİR

Kalp hastalığı olmadan duyulan üfürümlerin genellikle masum üfürümler olduğunu ve tedavi gerektirmediğini hatırlatan Doç. Dr Demir, “VSD ve ASD gibi üfürüme neden olan ancak kalbi zorlamayan küçük kalp delikleri ile hafif darlıklar ve kalp kapakçığı yetersizlikleri tedavi gerektirmez. Geri kalan çocuklarda tedavi, üfürüme neden olan hastalığa göre değişir. Kalp yetmezliğine neden olan hastalıklarda kalbin art yükünü azaltan ilaçlar ve idrar söktürücü ilaçlar kalp yetmezliğini kontrol etmeye çalışır. Düzeltici tedavi gerektiren kapak darlıkları ve kalp delikleri ameliyatsız, mümkünse kasıktan girilerek, mümkünse cerrahi olarak transkateter yöntemle (aort kapağının kalbe kateter yöntemiyle açık kalp ameliyatı olmadan yerleştirilmesi) ile tedavi edilir. Kompleks doğumsal hastalıklar ile tedavi gerektiren kapakçık eksiklikleri açık kalp cerrahisi ile tedavi edilir. Bazı hastaların düzeltici tedaviden önce bant veya şant ameliyatına ihtiyacı olabilir” dedi.

Cevap bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası