Uzman isimn uyardı: Erken yaşta da inme hastalıklarını görüyoruz

Dr. Arlı, inme hastalığının her yaştan insanda çoğunlukla görüldüğüne dikkat çekerek, “Çoğu zaman 60 yaş üstünde daha sık; fakat son yıllarda gerek içinde bulunduğumuz pandemiye bağlı olarak gerekse yaşadığımız şartlara bağlı olarak daha erken yaşta da inme hastalıklarını, genç hastalarda görüyoruz. Genç hastalar için söyleyeceğim ‘ben gencim, evde oturayım, hastalığım geçer’ diye düşünmemeleri lazım. Bu biçim konuşma bozukluğu, güçsüzlük, uyuşma benzer biçimde semptomlu olan hastaların yaştan bağımsız olarak kesinlikle acil servise başvurması gerekiyor. Her gün acile minimum 10 ila 15 inme hastası başvuruyor. Bunlardan 1-2 tanesi büyük damar tıkanıklığı dediğimiz işlem yapacağımız hasta oluyor. Fakat primer inme nöbetçisi olduğumuz vakit 112, hastaları ilk olarak buraya getirmiş olduğu için averaj 40 ila 45 hastanın başvurduğu zamanlar da oluyor” ifadelerini kullandı.

İnme hastalığında erken teşhisin mühim bulunduğunu vurgulayan Dr. Arlı, “Erken dönemde başvurup, uygun hastalara yaptığımız işlemler ile güçsüzlüğü, konuşma bozukluğunu tamamen düzelmiş olarak taburcu edebiliyoruz. Onun için bu semptomları hissettikleri anda kesinlikle 112’ye başvurması gerekiyor ve erken dönemde müdahale edilmesi herekiyor. Gerek damar içi tedavi, gerekse girişimsel tedavi ile erken dönemde müdahale ettiğimiz hastaların normale dönmesi ve toparlanması oranları oldukça yüksek” ifadelerini kullandı.

‘ALKOL, SİGARA İNME RİSKİNİ ARTIRIYOR’

İnme hastalığını tetikleyecek faktörlerden bilhassa inme riski taşıyan bireylerin kaçınması icap ettiğini söyleyen Arlı, “İnme için en mühim şey inme olmadan önceki tedbirlere uyulması lazım. Şu demek oluyor ki eğer hastanın hiper tansiyonu, diyabeti, kolestrolü var ise bununla ilgili uygun tedaviyi alması ve yakın takip edilmesi gerekiyor. Alkol, sigara ciddi anlamda inme riskini arttıran faktörler. Kimsenin bu tarz şeyleri kullanmaması gerekiyor. Bilhassa risk faktörlerinden birisine sahipse bu kişilerin fazlaca daha dikkatli olması gerekiyor. Ilk olarak önlenebilir faktörlerin denetim altında tutulması gerekiyor. Tertipli olarak ilaç kullanımı ihtiyaç duyulan, kronik hastalıkları olan hastaların kesinlikle tedavi ve takibini yaptırması gerekiyor” diye konuştu.