Pandemide uygulanan birçok kısıtlamayla beraber evde geçirilen dönemin artması ve toplumsal yaşamın azalması hem evlatların hem de ebeveynlerin ruh sağlığı üstünde negatif tesir yarattı. Yakın tarihte meydana getirilen araştırmalar, dünya genelinde toplumsal işleyişin bozulmuş olduğu, sosyoekonomik dengesizliklerin ve sıhhat kaygısının yaşandığı pandemiden bu yana çocuklar başta olmak suretiyle ruh sağlığı bozukluluğu yaşayan ebeveynlerin de sayısının arttığına işaret ediyor. Cardiff Üniversitesi tarafınca küresel çapta meydana gelen anketin sonuçlarına bakılırsa, ebeveynlerin yüzde 30,9’unun depresyon problemi yaşamış olduğu kaydedilirken, anne babaların yüzde 57,4’ü evlatlarının pandemiden bu yana ruh sağlığı sorunları bulunduğunu belirtiyor. Buna rağmen aile içi uyuşmazlıklarının yaşandığı evlerde, evlatların ruh sağlığı problemi yaşamasının daha yüksek ihtimale haiz bulunduğunun aktarıldığı araştırmada, akıl yada ruh sağlığı sorunları olan evlatların yüzde 28,3’ünün aile işlevleriyle ilgili sorunları bulunduğunu söylediği öne çıkıyor. Çocuklarıyla daha iyi bir kontakt oluşturmak, pandeminin negatif tesirini en aza indirmek ve eskisi benzer biçimde kuvvetli aile bağları yaratmak isteyen kişiler çözümü aile danışmanlarında buluyor.
Pandemiyle beraber aile bireylerinin şu ana kadar asla karşılaşmadıkları zorluklarla savaşım etmek durumunda kaldığını belirten Pedagog ve Aile Danışmanı Sümeyye Lambrecht mevzuyu şu sözlerle değerlendirdi:
“Günlük hayatta ebeveynlerin haiz olduğu rollere pandemi döneminde yenileri eklendi. Anne babalar bir tek anne ya da baba olmanın ötesine geçerek evlatlarının öğretmeni, pedagogu, bakıcısı, arkadaşı olmak zorunda kaldılar. Tüm bu rollere yetişemediğini düşünerek yetersiz hisseden anne babalar, huzursuzluğa tutuldu. Bu durum aile içindeki bağların gerilmesine ve aile bireylerinde davranış bozukluklarının ortaya çıkmasına yol açtı. Mevcut koşullarla baş etmek ve çocuklarıyla daha kuvvetli bağ oluşturmak isteyen anne babalar ise çareyi ustalaşmış danışmanlara başvurmakta buldu. Ben de hem karşı karşıya hem de çevrimiçi olarak hizmet verdiğim Almanya ve Türkiye’de danışanlarımın tüm sorularını yanıtlayarak aile içinde sıhhatli kontakt kanalları oluşturmaları için destek oluyorum.”
EN ÇOK 25 İLA 40 YAŞ GRUBUNDAKİ EBEVEYNLER BAŞVURDU
Ebeveynlerin en oldukça ekran bağımlılığı, toplumsal davranış ve konsantrasyon bozukluğu mevzularında problem yaşadığını kaydeden Lambrecht, “Pandemi döneminde kendini güvende hissetmeme, sevdiklerini yitirme korkusu ve geleceğin belirsizliği ebeveynlerde yüksek derecede kaygıya ve hiddet kontrolünü kaybetmelerine yol açtı. Bu süreçte anne babaları ile arasına mesafe giren çocuklar ise günün minimum 5 saatini ekran başlangıcında geçirmeye başladı. Toplumsal medya ve dijitaldeki oyunlar bu süreçte evlatların kaçış alanına dönüştü. Bilhassa 25 ila 40 yaş aralığındaki tek yada iki çocuklu ailelerde sıkça rastladığımız bu problemler için bizim ebeveynlere ilk önerimiz ise ilk olarak kendileriyle barışmaları, yaşam kavgalarını bitirmeleri oldu” dedi.
EBEVEYNLERE ÇOCUKLARIYLA BAĞ GÜÇLENDİRİCİ OYUN OYNAMALARINI ÖNERİYOR
Her türlü ikili ilişkide, emeğin kesildiği noktada iletişimin yıpranmaya başladığını söyleyen Sümeyye Lambrecht, “Hayata dair kaygı yaşayan bireyler, bunun sonucunda oluşan ruhsal hasarı ilk olarak aile içinde göstermeye adım atar ve bu durum aile içindeki iletişimin yıpranmasını da aşarak zaman içinde evlatların davranışlarına tesir eder. Anne ve babalarının davranışlarını rol model olarak gören çocuklar, onları zaman içinde yansılamak eder hale gelir. Bu aşamada danışanlarıma devamlı ilkin kendisiyle barışıp, arkasından çocuklarıyla sıhhatli bir kontakt oluşturmak için oyunları bir kontakt aracına dönüştürmelerini tavsiye ediyorum. Sadece anne babaların oyunları seçerken de dikkatli olması ve bağ güçlendirici oyunları tercih etmesi gerekiyor. Bu sebeple her oyun aile bağlarını güçlendirmez ve oyunlar evlatların yaşamı prova etmiş olduğu yerlerdir. Dolayısıyla anne babalar çocuklarıyla oyun oynarken kontakt kurmanın yanı sıra onları gerçek dünyaya hazırlar” şeklinde konuştu.
BAĞ GÜÇLENDİREN OYUNLAR, DAVRANIŞ BOZUKLUKLARINI GİDERİYOR
Bağ güçlendiren oyunların terapitik tesirinin çocuklardaki korkuları, davranış bozukluklarını ve hiddet problemini giderdiğinin altını çizen Pedagog ve Aile Danışmanı Sümeyye Lambrecht, “Bağ güçlendirici oyunları oynamak yalnızca evlatların gelişimine katkıda bulunmaz, bununla birlikte ebeveynlerin evlatlarının sorunlarını çözmek için oldukça yönlü görüş açısı kazanmalarını sağlar. Normal olarak bana başvuran danışanlarıma oyun haricinde da birçok tavsiye sunuyorum. Ebeveynlerin evlatlarının günlerini iyi mi geçirmeleri icap ettiğini saptamaları ve vakit yönetimi bilinci oluşturmaları için bilimsel araştırmalara dayanan ergonomik yöntemler geliştiriyorum. Bu mevzuda Almanya’daki ofisimin yanı sıra çeşitli bölgelerdeki dernek, vakıf ve kurumlarda eğitim veriyor, seminer ve workshop’lar düzenliyorum. Almanca ve Türkçe dillerinde hizmet vererek, ustalaşmış destek almak isteyen tüm ebeveynlere rehberlik ediyorum” ifadelerini kullandı.
