Uzmanlar deprem bölgesindeki enfeksiyon riskine karşı uyarıyor

0

Uzmanlar, deprem bölgesindeki yaraların bir an önce iyileşmesi için kurulan yerleşim yerlerinde başta hava koşulları olmak üzere bulaşma riskine karşı uyarılarda bulunmaya başladı. Daha önceki deprem bölgelerinde yaşanan sağlık sorunları bağlamında elde edilen veriler ışığında Sağlık ve Çocuk Hastalıkları Yoğun Bakım Uzmanı Prof. aşılar.

Konu içerisinde birçok enfeksiyonun yayılmasına ilişkin açıklamalarda bulunan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Ahmet Güzel, “Çocukların bağışıklık sistemleri daha hassas hale geliyor. Şu anda iklim koşulları maalesef çok kötü. Depremin enkazı altında kalan çocukların uzun süre yaşam mücadelesi vermek zorunda kalması bağışıklık sistemlerini düşürüyor. Aynı zamanda enkaz altında olmasalar bile yaşam alanlarındaki su ve diğer hijyen koşullarının şu anda yeterli olmaması bulaşlara karşı durumu artırıyor.

İlk olarak tetanoz aşısına dikkat çeken prof. Dr Ahmet Güzel, “Tabii ki sağlık bakanlığımızın yaptığı aşı programları enfeksiyonlara karşı koruma sağlasa da toplumu çeşitli konularda bilgilendirmek önemli. Bunlar arasında ilk dikkat edilmesi gerekenlerden biri de yara enfeksiyonudur. Yara enfeksiyonları, özellikle moloz altında kalmış çocuklarda, sinir hasarı veya soğuktan uyuşma ve yaralardaki yabancı cisimler enfeksiyon riskini artırır. Ayrıca çocukluk çağında olanlar için dikkat etmemiz gereken konulardan biri de aşı olmalı. Özellikle tetanoza karşı. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tetanoz aşılarını oldukça düzenli yapıyor ama kontamine bir yaramız varsa belli bir yaşta, ergenlik çağında, son 5 yılda aşılanmamış, aşılanmamış kişilere tetanoz aşısı mutlaka yaptırmalıyız. 3 defadan az aşılanmış veya aşılanma durumu bilinmeyen. Bunların periyodik olarak bir takvime bağlanması gerekiyor” dedi.

Benzer şekilde solunum yolu enfeksiyonlarına nasıl dikkat edilmesi gerektiği konusunda da tavsiyelerde bulunan Prof. Afet bölgelerinde ve kamplarda çadırlı yaşamlarda bulaşıcı solunum yolu hastalıkları çok yaygın olabilir. Özellikle grip, koronavirüs ve daha önceki depremlerde meningokok enfeksiyonları gibi birçok solunum yolu hastalığına çok sık rastlanıyor.

Ayrıca depremler sırasında oluşan inşaat tozlarındaki mantar enfeksiyonları da akciğer enfeksiyonlarına neden olabilir. Özellikle afet bölgelerinde çadırlarda veya toplu alanlarda yaşayan çocukların kronik hastalığı olan kişilerden uzak tutulmasını ve mümkünse o ortamda maske takılmasını öneriyoruz. Göğüs çevresinde hırıltı varsa, nefes alırken hırıltı gibi bir şey hissediyorsak, öksürük nöbetleri aşırı ise deprem anında emilen toz, gaz, yanıcı ve kimyasal maddelerin akciğerlerine zarar verebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Böyle bir durumla karşılaşmaları halinde en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları önemlidir.

prof. Dr. Güzel, hijyen konusuna vurgu yaparak açıklamalarına şöyle devam etti:
“Deprem sonrası kanalizasyon ve tuvaletlerin kirlenme riskinin ishal ataklarını çok fazla artırabildiği görülmüştür. Salmonella, shigella gibi ishal nöbetleri, parazitik enfeksiyonlar ve kolera salgınları gibi salgınlara neden olabilir. Mutlaka mümkün olduğunca hijyene dikkat edilmeli, temiz su ve sabun kullanılmalıdır” dedi.

Son olarak yara kaynaklı enfeksiyonlara ve ezilmeye de önem verilmesi gerektiğini hatırlatan Güzel, şöyle konuştu: “Çocukluk çağındaki bağışıklık sisteminin düşük olduğunu düşünürsek yara enfeksiyonları artabilir. Bu nedenle yaralar temiz su ile temizlenmelidir. Bunun dışında ırmak, dere, deniz gibi yatak yaralarını da temizlememeliyiz. Belirli bir kas yaralanması olmadan, çocuğunuzda bir çürük olabilir. Bunlar kas ezilme sendromu dediğimiz duruma yol açabilir. Çocuklarımızın kollarında renk değişikliği, ağrı, karıncalanma hissi oluyorsa ve idrar yaparken çay rengi idrarla karşılaşıyorsanız bir sağlık kuruluşuna gitmelisiniz.

Cevap bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası