Dünya Besin Güvenliği ve Beslenme Durumu 2018 raporuna gore, dünyada her 9 kişiden biri açıklıkla savaşım ediyor. Nüfusun hızla artması, iklim değişimleri ve tüketicilerin yanlış beslenme şekilleri ile gelecek nesiller için beslenmenin büyük bir tehdit unsuru haline geldiğini, çeşitlilik ve biyoyararlılığın da azaldığını belirten Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Huri Özkarabulut “sürdürebilir beslenme” ile ilgili değerlendirmelerde bulunmuş oldu. Yanlış beslenme şekilleri gereksinim olandan daha çok protein tüketilmesine sebep oluyor Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Huri Özkarabulut yanlış beslenmeden dolayı günlük alınması ihtiyaç duyulan protein miktarı sınırının aşıldığını vurgulayarak, “Sürdürülebilir sıhhatli beslenme, kişinin sağlığını ve iyilik halini tüm yönleriyle geliştiriyor.
Değişen beslenme şekilleri ihtiyacımız olan protein miktarından oldukça daha fazlasının tüketilmesine niçin olmaya başladı. 2009 yılı itibari ile sıhhatli bir yetişkinin tüketmesi ihtiyaç duyulan 56 gram protein sınırı aşılmış ve dünya averajı 68 grama ulaşmıştır. Oysaki World Resources Institute (WRI) tarafınca 2016 senesinde piyasaya çıkan rapora gore; tüketicilerin beslenme tercihlerindeki ufak değişimler tarımsal kaynak kullanımı ve çevresel sorunların azaltılmasında büyük değişimler oluşturabilir” dedi. “Beslenmeye bağlı bulaşıcı olmayan hastalıkların riskini azaltıyor” Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Huri Özkarabulut ek olarak sürdürebilir beslenmenin bulaşıcı hastalıklarda da etkili bulunduğunu dile getirerek, “Maliyeti karşılanabilir, güvenilir, eşitlikçi ve kültürel olarak kabul edilebilir olan sürdürülebilir beslenme bununla birlikte beslenmeye bağlı bulaşıcı olmayan hastalıkların (BOH) riskini azaltırken, biyoçeşitliliğin ve gezegenin korunmasını da destekliyor” hatırlatmasında bulunmuş oldu. 6 adımda sürdürülebilir beslenme alışkanlığı kazanılabilir Enerji ve gıda gereksinimlerini karşılamak için yalnız daha çok yiyecek üretilmesinin gerçek bir çözüm olmadığının altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Özkarabulut, bu mevzuda besinlerin standardını artırmaya ve beslenme alışkanlıklarını iyileştirmeye yönelik çalışmaların daha yararlı olacağını belirtirken, sürdürülebilir beslenme alışkanlığı içinse yapılacakları şöyleki sıraladı: ”
– Hayvansal kaynaklı proteinlerin (yumurta, et, süt) yerine bitkisel protein kaynaklarını tercih edilmeli.
– Sürdürülebilir balıkçılık ile avlanmış (sezonunda avlanmış ve avlanma riski olmayan) balıklar tüketilmeli.
– Sebze ve meyveleri mevsiminde yenmeli.
– Akdeniz rejim modeli ve piramidi sürdürülebilir beslenme için tercih edilebilir.
– Sıhhatli bir yaşam için ideal kiloya inilmeli. Bunun için beslenme günlüğü tutarak, gün içindeki gıda takibini kolaylıkla sağlanabilir.
– Hiçbir gıda israf edilmemeli. Besinlerin suları, sap ve yaprakları ayrı ayrı değerlendirilebilir.
– Ambalaj, poşet, plastik kullanımız azaltılmalı, yeniden yeniden kullanılabilen çevreye zarar vermeyen geri dönüştürülebilir ürünler tercih edilmeli”. Tüm bu önlemler yardımıyla en büyük israf deposu olan evsel tüketimin önüne geçilebilir, meydana gelen atıklar, su, gıda, emek ve enerji israfı da kısıtlanabilir.
