Osteoporoz çocukluk döneminde ortaya çıkıyor
Profesör. Prof. Bu hastalığı önleyebiliriz dedi.
Kemik kütlesi 30 yaşına kadar artabilir
45. Türk Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi'nde konuşan Türk Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Zeynep Cantürk, “Osteoporoz (Osteoporoz) Risk Faktörleri” başlıklı bir sunum yaptı.
Profesör. Yeni araştırmalara göre kemik oluşumunun 30 yaşına kadar devam ettiğini anlatan Dr. Cantürk, şöyle konuştu: “Aslında vücutta doğumdan ergenliğe kadar kemik oluşumu sürekli artıyor. Ergenlik dönemine kadar bunun böyle olduğunu biliyorduk ancak bugünkü araştırma, 30 yaşına kadar kemik oluşumunun ve kemik kütlesinin arttığını ortaya çıkardı. 30 yaşına kadar yeterli, dengeli ve kalsiyumdan zengin beslenme sağlanırsa, kandaki D vitamini düzeyi normal aralıklarda tutulursa ve fiziksel egzersiz yapılırsa kemik kazanımı giderek güçlenecektir.
Kemik kütlesinin temel belirleyicisi genetiktir ancak sağlıklı beslenerek ve mümkün olduğu kadar artırarak bunu %25 civarında arttırabiliriz. Biz buna zirve kemik kütlesi diyoruz, 30 yaşına gelindiğinde bu artış ne kadar iyiyse; Menopozun başlamasıyla yani menstrüasyonun kesilmesiyle artan osteoporoza veya yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan osteoporoza karşı zaman geçtikçe kemik güçlenir ve osteoporoz görülme sıklığı azalır”.
Profesör. Dr. Zeynep Cantürk, osteoporozun önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurguladı. Çocukluk çağında yapılan kemik taramasıyla önlem alınabileceğini vurgulayan Cantürk, şöyle konuştu: “Osteoporozun çocukluk çağında ortaya çıkan ancak yetişkinlikte kendini gösteren ve yetişkinlikte de klinik olarak ortaya çıkan pediatrik bir hastalık olduğu günümüzde bilinmektedir.
Bu hastalığı önleyebiliriz. Kamburluk, giderek küçülme ve 50 yaşından sonra tekerlekli sandalyeye mahkum olma gibi durumların aslında önüne geçilebilir. “Bu nedenle risk altındaki kişilerin çocukluktan itibaren sağlıklı beslenmesi, osteoporozun yeterli kontrollerle taranması ve daha sonra gecikmeden uygun zamanda tedavi edilmesiyle bu kötü gidişatın önüne geçilebilir.”