Erkeklerde daha sık görülen bir hastalık olan mide kanseri, akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser türü olarak biliniyor. Mide kanserine neden olan risk faktörleri genel olarak şunlardır: Kontrol edilebilir ve kontrol edilemeyen olarak ikiye ayrılır. Sigara içmek kontrol edilebilir bir risk faktörü olarak görülebilirken, genetik faktörler de kontrol edilemeyen risk faktörleri arasındadır. Mide kanseri riski yaşla birlikte artarken, mide kanseri riski 50 yaş sonrasında da artabilmektedir. Erken teşhis edilen mide kanseri de her kanser gibi tamamen tedavi edilebilir. Diyarbakır Memorial Hastanesi Genel Cerrahi ve Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Musluh Hakseven mide kanseri hakkında bilgi verdi.Bu belirtiler mide kanserinin habercisi olabilir!Mide kanseri belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bazı bireylerde mide kanserinin gelişimi çok yavaş bir süreç olduğundan yıllarca rahatsızlık duymayabilirler. Mide kanserinin erken döneminde mide ülserindekine benzer belirti ve bulgular gelişebilir. Bu belirtiler genel olarak; Bunlar yemek sırasında erken doyma, yutkunma sorunları, yemek sonrası aşırı şişkinlik, sürekli geğirme isteği, mide yanması, sürekli hazımsızlık, mide ağrısı, göğüs kemiği ağrısı ve kan kusmak olarak sıralanabilir. Bu bozukluklar genellikle ortaya çıktığında farklı, daha basit sorunların belirtileriyle karıştırılabilir. Ancak mide kanseri riski taşıyanlarda özellikle yutkunma ve yutkunma sorunları varsa ileri tetkik ve araştırmalara ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır. Mide kanserinin ilerlediği durumlarda bu rahatsızlıkların aksine daha şiddetli belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Bu belirtiler kansızlık, midede sıvı birikmesi, dışkının koyulaşması, halsizlik, iştahsızlık, istemsiz kilo kaybı olarak sıralanabilir.Mide kanserine en sık kim yakalanır?• Mide kanseri riski 50 yaş sonrasında artmaktadır. • Mide kanseri bazı ırklarda daha sık görülür. • Sigara içenlerde mide kanseri riski iki katına çıkar. Kanser esas olarak mide ve yemek borusu arasındaki kavşakta meydana gelir. • Aşırı miktarda tütsülenmiş ve tütsülenmiş yiyecekler, tuzlanmış balık, salamura et ve sebze tüketenlerde mide kanseri daha sık görülür. Kurutulmuş etler çok fazla nitrat içerir. Bol meyve ve sebze tüketmek mide kanserine karşı koruyucudur. • B12 vitamini eksikliğine bağlı olarak gelişen pernisiyöz anemisi olan kişilerde mide kanseri daha sık gelişir. • Mide ameliyatı geçiren kişilerde mide kanserine yakalanma riski daha yüksektir. • Sebebi bilinmemekle birlikte mide kanseri, kan grubu A olan kişilerde daha sık görülür. • Kalıtsal meme kanseri genleri BRCA1 veya BRCA2'de mutasyon taşıyan kişilerde mide, bağırsak, burunda polip bulunan mide kanseri riski daha yüksek olabilir. , akciğerler ve idrar kesesi • Bazı mide kanseri vakalarında, EBV enfeksiyonu öyküsü • Kömür, metal ve kauçuk endüstrilerinde çalışan işçilerde mide kanseri riski artar. Kronik atrofik gastrit, zamanla mide kanserine neden olabilir.Laparoskopik cerrahi rahat ve hızlı iyileşme sağlarMide kanserinde öncelik doğru tanı ve evresinin belirlenmesi olsa da erken tanı çok önemlidir. Mide kanseri tedavisi de diğer kanser tedavilerinde olduğu gibi multidisipliner tümör kurullarında kanserin evresine göre değerlendirilerek hastaya en uygun şekilde planlanır. Herhangi bir rahatsızlık veya belirti nedeniyle tıbbi yardıma başvuran kişiler öncelikle detaylı bir check-up sonrasında muayene edilir. Fizik muayeneyi takip eden ilk dönemde sonuç alınamasa bile tanının evresine göre farklı sonuçlar bulunabilir. Klinik evre belirlenerek kan testleri, endoskopi, tomografi, PET/CT gibi ileri tetkikler yapılabilmektedir. Erken teşhis edilen kişilerde genellikle öncelikle cerrahi tedavi uygulanabilmektedir. İleri evrede tanı konulan kişilerde kemoterapi tedavisi öncelikli olup, ileri evrede ameliyat tercih edilebilmektedir. Ameliyat gerektiren durumlarda son yıllarda gelişen teknoloji ile laparoskopik ameliyatlar da yapılabilmektedir. Laparoskopik yöntemle yapılan cerrahi girişimler avantajlı, konforlu ve daha az ağrılı olması nedeniyle tercih edilmektedir. Laparoskopik ameliyatlarda vücutta açılan küçük delikler sayesinde ameliyat sonrası ağrı ve acı daha az hissedilmekte ve kişiler ameliyat sonrası hızlı iyileşme yaşayabilmektedir. Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–